Web sitemize hoşgeldiniz, 29 Mart 2024
Anasayfa » Ünlü Sözleri » Fuzuli Aşk Sözleri

Fuzuli Aşk Sözleri

Fuzuli Aşk Sözleri

Sayfa İçeriği: Fuzuli Sözleri, Fuzuli Aşk Sözleri, Eski Türkçe Aşk Sözleri, Fuzuli’nin Özlü Sözleri, Fuzuli Sözleri Ve Anlamları, Fuzuli Sözleri Kısa, Fuzuli Sözleri Facebook

Hayatı üzerine çok bir bilgi sahibi olunamayan Fuzuli’nin nerede ve ne zaman doğduğu konusunda da çeşitli görüşler vardır. Fuzuli, gelmiş geçmiş Türk şairlerinin en büyüklerinden biridir. Daha çok divan edebiyatı üzerine eserler yazmıştır. Biz de Fuzulinin aşk üzerine söylemiş olduğu sözleri bu yazımızda sizler için bir araya getirdik.

Fuzuli Aşk Sözleri

Güzellik olmasa aşk ortaya çıkmaz; aşk olmasa güzellik yüz göstermez.

Öyle kaybettim ki kendimi aşk içkisiyle, anlamıyorum dünya nedir? Ben kimim, saki olan kimdir ve içki kadehi nedir? Unuttum!

Kimsesizliğim o dereceye vardı ki, çevremde bela girdabından başka dönen kimse yok.

Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşina beni Bir dem belâ-yı aşktan etme cüda beni. ( Tanrım, aşk belasıyla beni tanıştır, bir an bile aşk belasından uzak tutma beni.)

Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib, kılma derman kim helakim zehri dermanındadır. ( Ey tabib! Aşk derdiyle başım hoş benim; yaramdan el çek sen. Bana derman hazırlama ki senin merhemlerin benim ölümüm sayılır.)

Aşk imiş her ne var âlemde. İlm bir kıyl ü kâl imiş ancak. (Dünyada her ne var ise kaynağı aşktır; ilim ise koca bir dedikodu.)

Aşktır ki vesairedir. Kapına geldik aşkı öğret bize ve aşkını ver yüreklerimize.

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı? Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı?

Ayrılık günü yüzüme perde çek ey kanlı gözyaşı! Ki gözüm o ay yüzlüden başka bir şey görmesin.

Kızlar gizli gerek. Gizli olduğu için değerli değil midir hazine?

Aşk kalpten, dost sırttan vurur. Kalbin iyileşir ama sırtın hep kambur kalır.

Aşk derdiyle başım pek hoş benim ey tabip, bırak bana ilaç vermeyi.  Bana derman vermeye ki, senin dermanın beni helak edecek zehrin ta kendisidir.

Hasretle baktıkça sana, kanlı yaşlar dökülür gözlerimden. Kirpik oklarını gördükçe, delinir bağrım ta derinden.

Ey âşıklarını dert edinmeyen sevgili! Senin bu umursamaz tavrın halimi perişan eyledi. Bir gün olsun “ne haldesin? ” diye sormuyorsun ya asıl dert bu…..

Aşıklar zelil ve bayağı olur. Safâ ve saygınlık sevilene yaraşır.

Söylesem tesiri yok, sussam gönül râzı değil.

Aşksız güzellik bayağıdır; güzellikse aşk pazarında mezad.

Deliye hazine değil virane gerektir.

Bana, ne gönül ateşinden başka kimse yanar, ne de tan yelinden başka kimse kapımı açar.

Yar için ağyare minnet ettiğim aybeyleme, bağban bir gül için bin hare hizmetkâr olur.

Ateşli ahı dağı eritmekten aciz kalmış dağ eri Ferhat’ın. Ne yapsın miskin, işte o kadar imiş onun da aşkı.

Gönül kuşum dağınık saçların arasında yuva kurdu ey sevgili! Artı nerde olursam olayım veya iki elim kanda da olsa gönlüm senin yanındadır.

Tanrım, aşk belasıyla beni tanıştır bir an bile aşk belasından uzak tutma beni.

Güzelliğin vasıflarını söylemek için söz çoktur; ama güzelliğin tatlılığına hiç söz yoktur.

Onsuzluk yurduna varayım diyorsan eğer, varlığını yok eyle, tıpkı dünya gibi! Her gün dünyayı süsleyen güneş misali, çek eteğini gördüklerinden.

Beklemek yaşamanın en acı veren, en korkunç halidir.

Öyle kötü haldeyim ki halimi görenler mutlu olur zamanın çarkından kimin neşesiz bir gönlü varsa.

Mende Mecnun’dan füzun aşıklık istidadı var, aşık-ı sadık menem, Mecnun’un ancak adı var.

Allah’ım! Yani aşk derdine tutsak etme hiç kimseyi ve ayrılık yarasıyla baş başa bırakma Ya Rabbi!

Aşk ayıbı zamandır, aşk canın belasıdır, aşksız güzellik bayağıdır; güzellikse aşk pazarında mezad…

Topraktan olanı toprağa vermek gerek.

Aşk canın belasıdır.

Göğsümü yar da gönlümün aşkla nasıl çırpındığını gör; pencere aç da her solukta havadan dalgalanan denize bak.

Bende Mecnun’da olduğundan daha fazla aşıklık kabiliyeti, sevmeye doğal eğilim var. Gerçek aşık benim Mecnun’un sadece adı var.

Dünyada her kim ki canını, cananı için severse aslında yine cananını sevmiş olur, aynı şekilde cananını yani sevgilisini kendi canı için seven kişi yine kendi varlığını sevmiş olur.

Nefes hesabıyla sona erince ömür ya bir kurtuluş ve muştu; ya bir başlangıç ve korkudur.

Varlık gam tuzağıdır hür olmak yokluktadır.

Aşk derdinin yağmasından gönlümü ve canımı kurtarmaya çalışmam asla; amacım çapkın gözünün dikkatini çekebilmek içindir.

Dünyaya ümit tutmak olmaz; asla ölümü unutmak olmaz.

Yanağını görünce dün senin ey sevgili, fuzuli can verdi hemen ”canım var, ” deyip dururdu, meğer bir emanetçiymiş.

Cihanda eski usuldür fayda arayan zararı da istemiş olur sevgili isteyen eziyete hazırlanmalı; define arayan yılanı göze almalıdır.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz