Andrey Tarkovski Sözleri

Andrey Tarkovski (1932-1986), Rus yönetmen, senarist ve yazar olarak sinema tarihinin en önemli ve etkileyici isimlerinden biridir. Sanatında derin felsefi temalar, şiirsel bir anlatım dili ve manevi bir estetik anlayışıyla tanınır. Tarkovski’nin filmleri, genellikle insanın varoluşunu, zaman kavramını, belleği ve ruhsal yolculuğunu irdeleyen derin anlamlar içerir.
Tarkovski, filmlerinde sinemanın bir “zaman oymacılığı” olduğunu vurgulamış ve izleyiciyi sıradan bir hikaye anlatımından öte bir düşünsel yolculuğa çıkarmayı hedeflemiştir. Onun eserleri, ruhsal ve duygusal derinliğiyle sanat dünyasında büyük bir yankı uyandırmıştır. Ingmar Bergman gibi büyük yönetmenler de Tarkovski’nin dehasını övgüyle anmıştır.
Andrey Tarkovski Sözleri Anlamlı
– Aynı nehre iki kez giremeyiz.
– Sabah akşamdan daha akıllıdır.
– Tanrım, yaşamak için ne kötü bir zaman!
– Acının kaynağı memnuniyetsizliktir.
– Dünya mükemmel olmadığı için sanat vardır.
– Dahi ile hain hiçbir koşulda uyuşamazlar.
– Büyük şeyler sona erer, küçük şeyler baki kalır.
– Hayat her zaman bizim hayal gücümüzden daha zengindir.
– Evren, gerçeğin peşinde koşmayanlardan kendini gizler.
– Anılar bizi saldırılara açık, acı çekmeye hazır kılar.
– Ruh, uyum peşindedir, hayatsa baştan sona uyumsuzluktur.
– Utanmak, insanlığı kurtaracak düzeyde güçlü bir duygudur.
– Zaman, insana verilmiş hem tatlı hem de acı bir armağandır.
– Dünyanın gidişatından kaygılanan karakterlere ilgi duyuyorum.
– Anılar genelde değerlidir….En güzelleriyse, çocukluk anılarıdır.
– Sanat daha farklı, genel ve yüksek bir düşünceye hizmet eder.
– Karmaşıklıktan kaçmak her şeyi basite indirgemek mümkün değildir.
– Koca bir evreni içinde taşıyan insan, işte benim tek ilgi odağım.
– Kaç aydır yaşamıyorum; sadece bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum.
– Karşılıklı anlayış olmaksızın kendini ifade etme çabası anlamsızdır.
– Ve eğer mutsuzkuklarımız olmasaydı, daha iyi durumda olmayacaktık.
– Bir damla, bir damla daha iki damla etmez, daha büyük bir damla eder.
– Hayat çok kısa; alçakların ayakları altında sürünerek geçirilmemeli.
– Manevi bir çabayla bedeli ödenmemiş hiçbir özgürlük insanı tatmin etmiyor.
– İnsan, dünyayı değiştirmek için değil, kendi ruhunu arındırmak için yaşar.
– İnsanın başka insanlara acı vermeden yaşayabilmesi için bir ideali olmalı.
– Sanat, dünyayı anlamak için bir araç değil, kendimizi anlamak için bir araçtır.
– Sırtlarını bize dayayarak bunun bedelini tamamen masum çocuklara ödetiyorlar.
– İkiyüzlü bir şekilde dolanıp herkesi mutlu etmeye çalışmanız midemi bulandırıyor.
– Bütün zaman boyunca sanki yaşadığım hayat gerçek değildi de bir tür bekleyişti.
– Kısacası: İnsan, karmaşık olandan kaçıp her şeyi basite indirgemeye kalkışmamalıdır.
– Estetik ölçütlerimizi mükemmelleştirmemiz için hayat bize eşit imkânlar sunmuyor.
Andrey Tarkovski Kitap Alıntı Sözleri
– Bir kez olsun aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır.
– Dinleme ve anlama yeteneği yüce meziyetlerdir. İnsan ilişkileri bu temel üzerinde yükselir.
– Bence insanın şöyle bir prensibi olmalı: “Asla geri döndüremeyeceğin hiçbir şey yapma.
– Dünyada ne kadar kötülük varsa, güzellik yaratmak için de o kadar sebebimiz var demektir.
– Ancak bilinçli bir abartmaya yol açacak her türlü araçtan vazgeçenler mükemmelliğe erişebilir.
– Sanat, insanın ruhuna hitap eden bir çağrıdır; insanı daha iyi bir hale getirme amacını taşır.
– Bana öyle geliyor ki, en dehşetli, en uzlaşmaz mücadele, insanın kendi kendisiyle mücadelesidir.
– Film yapmak, sadece görüntüler ve sesler yaratmak değil, izleyicinin ruhuna dokunmanın bir yoludur.
– Zaman, bir sanatçının şekillendirdiği ham maddedir. Zamanı oyar, onu ruhsal bir forma dönüştürürüz.
– Yaşamak yalnızca karnın doyurulmasından, maddi gereksinimlerin karşılanmasından ibaret değildir.
– Ayrıca, bir insanın estetik beğenisi de sanat eserinden çok, o insanın kendisi hakkında ipuçları verir.
– Bir film, yalnızca hikaye anlatmak için yapılmaz. Onun görevi, izleyicinin ruhunda bir yankı uyandırmaktır.
– Bir şeyler yapmak zorundayız ama ben hiçbir şey yapmıyorum. Bir şey bekliyorum da ne beklediğimi bende bilmiyorum.
Andrey Tarkovski En Çok Beğenilen Sözleri
– Kötülük ne kadar artarsa güzeli yaratma nedeni de bir o kadar artacak. Şüphesiz daha güç olacak, ama daha da gerekli.
– Benim kurduğum dünya kimilerine ilginç gelirken, kimilerinin zerre ilgisini çekmediği gibi, hatta üstelik sinirlendirebiliyor.
– Tek öğrenilemeyen şey, bağımsız olarak, saygın bir biçimde düşünebilmektir. Tıpkı kişilik sahibi olmanın da öğrenilemeyeceği gibi…
– Dıştan durgun görünen, ama iç dünyalarında tutkularının sevgimesajlarim.com cehennemi gerilimini yaşayan karakterler her zaman ilgimi daha fazla çekmiştir.
– Evrensel yok oluşa karşı direnç gösterecek tek şey, sevgi ve güzelliktir. Dünyayı bir tek sevginin kurtaracağına inanıyorum. Onsuz her şey yok olacak.
– Her insan çocukluktan itibaren kendisiyle zaman geçirmeyi öğrenme gereksinimi duyar. Yalnız olması gerekmez ama kendisiyle kaldığında sıkılmamalıdır.
– İnsan, öyle bir hatırlama yeteneğiyle donatılmıştır ki kendi sınırlarının farkına yine kendisi varır. Anılar bizi saldırılara açık, acı çekmeye hazır kılar.
– Bin kez okunan bir kitap, bin ayrı kitaptır. Hayal gücü sınırsız bir okur, kısa ve öz tutulmuş anlatımları bile bazen yazarın düşündüğünden daha açık görebilir.
– Sanatı anlamak, algılayabilmek için fazla bir şey gerekmez; duyarlı, incelikli, güzele, iyiye, doğrudan estetik heyecanlar yaşamaya açık bir ruha sahip olmak yeter.
– Şiir benim açımdan bir dünya görüşü, gerçekle olan ilişkimin özel bir biçimidir. Bu açıdan bakıldığında, şiir, insanlara hayatı boyunca eşlik eden bir felsefedir.
– Şuna inanıyorum ki, kendi düşüncelerini gerçekleştirme arayışı içinde olan sanatçı, eserleriyle ilgilenecek birinin mutlaka var olduğu inancını taşımasa bu işe hiç kalkışmazdı.
Andrey Tarkovski Sözleri Facebook
– Sanatta güzellik, kusursuzluk ve ustalık, içinden düşünsel ya da estetik anlamda tek bir bölümün bile ancak bütüne zarar vermesi pahasına çıkarılabildiği ya da vurgulanabildiği yerde ortaya çıkar.
– Günümüz insanı hiçbir şey feda etmeye yanaşmıyor; oysa gerçek bireyselliğe varmanın tek yolu özveriden geçer. Ne yazık ki, bu gerçeği giderek unutuyoruz, dolayısıyla insan olma duygusu da yitip gidiyor.
– Dinleme ve anlama yeteneği çok değerlidir… Bir kez olsun, aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır. Bunlardan biri buzul, diğeri isterse atom çağında yaşamış olsun fark etmez.
– Sanatçı olmak için, bilgi dağarcığını genişletmek, konuyu ele almada profesyonelce ustalıklar ve yaklaşımlar edinmek asla yeterli değildir. Dahası, birinin bir zamanlar dediği gibi, iyi yazabilmek için önce dilbilgisi kurallarını unutmak gerekir.
– Bir gün geçirdik. Diyelim ki o gün başımızdan çok önemli ve anlamlı şeyler geçti. Bir filmin çıkış noktası olabilecek, bir fikir çatışmasını canlandırmaya yetecek tohumları içinde barındıran şeyler… Peki, böyle bir gün aklımızda nasıl yer etmiştir?
– Doğu, ebedi gerçeğe daha yakındı. Ama Batı uygarlığı maddi hayat beklentilerini karşılayarak Doğu’yu yutuverdi. Bunu anlamak için Doğu müziğiyle Batı müziğini karşılaştırmak yeter de artar bile. Batı, “İşte, ben buyum!” diye bağırıyor.” Bana bakın,! Dinleyin! Ben ben, ben.. Oysa Doğu kendi hakkında tek kelime etmez.
– Hepimizin duyguları ve algıları şüphesiz birbirinin pek aynısı değil. Hatta çok farklı olduğunu söyleyebiliriz. Dünya özgün bir zihin için, içine girilebilir, anlaşılabilir olduğu kadar, benzer sebeplerle de kapalı bir kutudur. Görebildiğimizden çok daha fazla deliliği ve mutlağı vardır. Fakat biz onları göremeyiz, çünkü tanımayız.
– Modern sanatın seçtiği yol yanlıştır, çünkü hayatın anlamını arama adına salt kendini onaylama peşinde koşmaktadır. Bu yüzden bu yaratıcı uğraş, kendi bireyci eylemlerinin bir kerelik değerini haklı göstermeye çalışan eksantrik kişilerin garip bir çabasına dönüşmüştür. Ne var ki, bireyin kendini sanatta kanıtlaması imkânsızdır, çünkü sanat daha farklı, genel ve yüksek bir düşünceye hizmet eder. Sanatçı, kendisine neredeyse mucize sonucu bahşedilmiş sayabileceğimiz yeteneğinin bedelini ödemek zorunda olan bir hizmetkârdır. Günümüz insanı hiçbir şey feda etmeye yanaşmıyor; oysa gerçek bireyselliğe varmanın tek yolu özveriden geçer. Ne yazık ki, bu gerçeği giderek unutuyoruz, dolayısıyla insan olma duygusu da yitip gidiyor.
Henüz yorum yapılmamış.