Jean-Christophe Grangé, Fransız bir yazardır ve özellikle gerilim ve polisiye türünde eserleriyle tanınır. 15 Temmuz 1961’de Paris’te doğdu. Grangé, hukuk eğitimi aldıktan sonra gazetecilik ve televizyonculuk gibi alanlarda çalıştı. Ancak gerçek tutkusu yazmaktı ve 1994 yılında ilk romanı “Le Vol des cigognes” (Leyleklerin Uçuşu) ile edebiyat dünyasına adım attı.

Jean-Christophe Grangé Sözleri Anlamlı

– Umut her zaman vardı.

– Aptallığın sınırı yoktur.

– Tüketim, modern insanın dinidir.

– O aşkı sevmiyordu: ölüme aşıktı.

– Gözlerinde arzunun düşsel sınırı.

– Gerçek düzen düzensizlikten doğar.

– Paran olmayınca paraya önem vermemek kolay.

– Benim için, evlilik, bir tür kimyasal yangın.

– Düşmanını hiç düşünmemek, onu yenmek demekti.

– Beni öldürmeyen her şey beni daha güçlü kılar.

– Benim için de, bu suskunluk gerçek bir yaraydı.

– Birkaç saniye boyunca dikkatle kağıdı inceledi.

– Karanlık, bazen en büyük aydınlanmayı getirebilir.

– Artık hiçbir şeye şaşırmamaya karar veriyor insan.

– Ne kadar renkli olursan ol, bir yanın daima siyahtır.

– İnsanları iplememek ona gerçek bir zevk veriyor olmalıydı.

– Adamlarının imla kurallarını öğrenmesi gerektiği anlamına…

– Tanrı ‘nın tek lütfu fiziksel güzellikti. Özellikle de yüz.

– -Soğukkanlı, acımasız, başkalarını kullanmasını bilen biri.

– Bir sırrı muhafaza etmenin en iyi yolu, sırrın olmamasıdır.

– Güzellik, iyi çekilmiş bir fotoğrafın yanında hiçbir şeydir.

– Gizem, insanın arayışını ve merakını sürekli kılan bir güçtür.

– Kimsenin umudunu kırmayın, Belki de sahip olduğu tek şey odur.

– Ben, olmaya karar verdiğim kişiyim. Her şeye sıfırdan başladım.

– Bir insanın içindeki şeytan, onu ne kadar süreyle esir alabilir?

– Anladım ki; senin sevdiğine değil, seni sevene değer vereceksin.

– Bir insanın karanlık tarafını görmek istiyorsanız, ona güç verin.

– Suç, insanın kendi vicdanında yarattığı bir kabusun yansımasıdır.

– Eğer birini öldürüyorsan, öldürülmeyi de kabul etmen gerekiyordu.

– Adalet, kendi içinde cezalandırmayı barındıran bir denge arayışıdır.

– Sırlar, hem koruyucu bir kalkan hem de yok edici bir silah olabilir.

– Bir cinayet, sadece bir bedenin değil, bir toplumun da ruhunu yaralar.

– Gerçek karanlığı aydınlatmak için içimizdeki karanlıkla yüzleşmeliyiz.

– Aşkta sadece davranışlar önem taşır, kelimelerin hiçbir kıymeti yoktur.

– Suçlu olan sadece suçu işleyen mi, yoksa suçun ortamını yaratanlar da mı?

– Bir suçun ardındaki gerçekler, genellikle en beklenmedik yerlerde saklıdır.

– Yaşamıyorum ama hayattayım ve o kadar güçlü ki isteğim ölmemekten ölüyorum.

Jean-Christophe Grangé Kitap Alıntı Sözleri

– Sıkarsın avucunu, canın yanar. Ama senden başka kimse bilmez neden acıdığını…

– Diktatörlük her gün yüzlerce çocuğun öksüz veya yetim kalmasına sebep oluyor.

– Gidenin arkasından nokta koyun ki, gelecek olanın ismi büyük harfle başlasın.

– İnsan, kendi içindeki şeytanla savaşırken en güçlü ve en zayıf anlarını yaşar.

– Karanlıkta en çok korktuğumuz şey, kendi yansımamızın bize yabancı gelmesidir.

– Her insanda birçok kişilik vardır. İçlerinden biri, az veya çok daha baskındır.

– Suçlu olan sadece suçu işleyen mi, yoksa suçun gerçek nedenini görmeyenler de mi?

– Bir insanın ne kadar kötü olabileceğini ancak ona fırsat verildiğinde görebiliriz.

– Çocuklarda, bir sürü iğrençliğe göğüs germelerini sağlayan bir masumiyet hep vardır.

– Sevdiklerinizi incitmeyin. Çünkü Onları bir gün; İncitmek için bile bulamayabilirsiniz.

– Psikiyatri genellikle iyileştirme konusunda etkisiz kalır. Sadece rahatlamayı hedefler.

– Dilediği kadar uzaklaşsın. Bulunduğu yerde değil, aslında hep düşlendiği yerdedir insan.

– Uzakta, İsrail tüfeklerine hâlâ meydan okuyan Filistinli çocukların şarkıları duyuluyordu.

– Japonya’da, bir görevi yerine getirmemekten veya borcuna sadık olmamaktan daha kötü bir suç yoktu.

Jean-Christophe Grangé En Çok Beğenilen Sözleri

– Bir cinayet, sadece birinin hayatını sona erdirmekle kalmaz, aynı zamanda birçok hayatı da sonsuza dek değiştirir.

– Ne derler bilirsin; bütün mümkün olanlar sıralanıp bir kenara bırakıldıktan sonra , geriye ne kalır? İmkansız olan.

– Birini kendine çok yakın buluyorsan ona biraz zaman tanı. Aslında sana ne kadar uzakta olduğunu mutlaka gösterecektir .

– Unutmak ve beklemek insanı en çok acıtan eylemlerdir; ama bunların ne kadar süreceğini bilememek acıların en beteridir!

– Şiiler tarafından rehin alındığınız veya Taliban tarafından tutsak edildiğiniz gün, “Anne” diye ağlamak için çok geçtir.

– Sahte gülüşler altında sergilediğim mutluluk maskelerini çıkardım. Alınmayın. Olmadığım gibi görünmek bana göre değilmiş.

– Babasının geçmişi Nazi arşivleri gibiydi; eşeledikçe hep yeni bir alçaklık, görülmemiş bir korkunçluk keşfetmek mümkündü.

– Yaptığın her seçimin ardından içine bir şey düşer. Kimse bilmez, kimse anlamaz; ama ne yapsan yap o ”keşke” hep içinde kalır..

Jean-Christophe Grangé Sözleri Facebook

– Ellerim yanmıştı. Ruhum da öyle. Cildim ve ruhum aynı biçimde kabuk bağlamışlar, iyileşmeyi unutmaya ve duyarsızlığa oturtmuşlardı.”

– İmanın gerçek gizemi bağışlamak değil bağışlanmayı istemektir; dünyayı olduğu gibi kabullenmeliyiz, çünkü onu değiştirmeyi bilmiyoruz.”

– Ben yüzlere coğrafya haritaları gibi güven duyarım. Onların yüzeyinde toprağın bileşimini, bölgelerin atmosferini, iç kısımlardaki cangılları keşfedebilirsin…

– Yıkma, öldürme, yok etme hep oralarda bir yerdeydi, insan beyninin derinliklerinde. İnsanın genlerinde, ilkel beynindeydi ve açığa çıkmak için fırsat kolluyordu.

– İnsan bilinci eşsiz bir merkez değildir. Daha çok sevgimesajlarim.com bir çarktır. Bir olasılıklar manzumesidir. Sürekli dönen ve zaman zaman da bir rakam üzerinde duran çarkıfelektir.

– Yalnız biri. İçine kapanık. Hatta soğuk. Çok parlak biri. Baş döndürecek kadar iyi yetişmiş. Burada bir söylenti vardır… Kütüphanedeki bütün kitapları okumuş olduğu anlatılır.

– Erwan her zaman kadın güzelliği ile parayı ilişkilendirmişti ve mesleki yaşamının her günü Frediric Bigbeder’nin sözünü doğruya çıkarıyordu: “Kadınlar fahişe değildir, ama fakir biriyle birlikte olan hiçbir kadın tanımıyorum.”

– İşte bu yüzden, kan bağının kanı kirlettiği söylenir ya. Bu aslında sadece, yakın akraba olan bir çiftin paylaştıkları, ama farkında olmadıkları bir hastalığı çocuklarına geçirme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtmek için söylenmiş bir deyim…

– Kim bilir kaç kez anne ve babasını, birlikte veya ayrı ayrı, bu çinko tezgahların yanı başında aramıştı? Kim bilir kaç kez onları talaşların ve sigara izmaritlerin içinden çekip almış, kim bilir kaç kez onu dünyaya getiren bu insanların üzerine kusmamak için kendini zor tutmuştu?

– Benim hikâyemi öğrenmek, anlamak istiyorsan, Elisabeth, izlemen gereken tek yol var: benimki. Kelimenin tam anlamıyla. Güneydoğu Asya’da, Yengeç Dönencesi ile Ekvator çizgisi arasında bir yerlerde bir yol vardır. Siyah Kan’la çizilmiş bir yol. Korkunun ve ölümün hâkim olduğu bir yol.