Gregory David Roberts Sözleri

Gregory David Roberts, Avustralyalı bir yazar ve eski suçludur. 1952 yılında Melbourne’de doğdu. Gençlik yıllarında uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle hayatı zorluklarla doldu ve kısa süre içinde banka soygunları gibi ağır suçlara karıştı.
Hüküm giydikten sonra Avustralya’daki yüksek güvenlikli hapishaneden kaçmasıyla ün kazandı. Kaçışının ardından Hindistan’a sığındı ve yıllarca Bombay’ın gecekondu mahallelerinde, suç dünyasının ve yeraltı yaşamının içinde kaldı. Bu dönemde yaşadığı tecrübeler, daha sonra kaleme aldığı en bilinen eseri Shantaram’a ilham verdi
Gregory David Roberts Sözleri Anlamlı
– Adalet nerede hesap sorarsa, merhamet orada haklarını kaybeder.
– Uzun ömür bir perhiz işi değil, bir tabiat oyunudur.
– İki kere nişanlandı;ikisinde de yüzükleri geri verdi ;nisan bozmak modasindan bile geri kalmamıştı.
– Vücudumuzun elbiseye olan ihtiyacından fazla hissiyatımızın örtüye ihtiyacı vardır. Aksi gibi ben bu cihette de, hissiyat örtüsüzlüğünde de elbiseden daha züğürdüm; göğsümü kapayım derken sırtım açılıyor.
– Gerçek özgürlük, insanın kendi içindeki zincirlerden kurtulmasıdır.
– Gözyaşları arasındaki sevinç,kuşkusuz,mutluluğun en derinini ve en çok hak kazanılmışını gösterir.
– Gerçek dostlar, zor zamanlarda yanınızda olanlardır; diğerleri, sadece rüzgarla gelen yapraklardır.
– Büyük başın ağrısı büyük olur.
– İnsan, hatalarından ders almayı bildiğinde, gerçekten olgunlaşmış demektir.
– Yaşamaktan, daima ihtiyaçlar içinde çırpınmaktan her zaman mağlubiyete mahkum bulunmaktan bir intikam hissi duymuyor muydu?
– Her şeyin bir sonu vardır; önemli olan, o sonu görebilmek için ne kadar sabredebileceğimizdir.
– Balık baştan, bazı insan da saçtan kokar.
– Çalışma ruh hamurunun yoğurulduğu bir teknedir.
– Sonunda çok eziyet çekmemek için büyük zevklerden mahrum kalmayı tercih ederim.
– Rüya nedir? Kafamızın, ölmediğini anlatan nefes alış değil mi?
– Gerçek başarı, hayatta ne kadar çok şey başardığınızla değil, ne kadar mutlu olduğunuzla ilgilidir.
– İnsan her zaman uzaklarda aradığı mutluluğu, aslında burnunun dibinde bulur.
– Bu kadınlar sevdiler veya sevdiklerini zannettiler mi çok defa merhametli oluşlarından dolayı, yufka yürekliliklerinin belasını uğrarlardı.
– Hayat, kendi ekseni etrafında dönen bir tekerlek gibidir; her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir inişi vardır.
– Hangi yaşta, ne halde olursa olsun ayna, kadına teselli veren sözler söyler; kendisini aynada tamamıyla çirkin veya geçmiş gören kadın var mıdır?
– Gezi bağlarında bir top gülüm var, Hey Allah’tan korkmaz sana bana ölüm var.
– Yolculuk ederken önüne gelenle konuşup ahbap olmak,kadınlara sokulmak,çocuklarla oynaşmak,ihtiyarlarla dertleşmek ve her şeye alaka göstermek isteyenler vardır.
– Yazgımız, sanıldığından fazla, yüzlerimizden okunur.
– Yalnızken kendini dinleyiş kadar yorucu ne vardır? Yalnızlığı sevenlerin kafa anlamında en fazla yorulan insanlar olduğudur.
– Aşıklar bin bir şey tasarlarlar, binde birini başaramazlar.
– Bir insanın gerçek değeri, zorluklar karşısında gösterdiği dirayetle ölçülür.
– Gerçek aşk, insanın ruhunu özgür bırakan aşktır.
– Boşuna eşref mahlukuz diye böbürlenmeyiniz. Ey insanlar, Allah size bir değirmi kuyruğu bile çok gördü!
– İyilik etmenin güçlüğü bunu devam ettirmekte ve memnuniyet verici şekilde bitirmektedir. Aşklar gibi.
– Hayat, insanın kendi sınırlarını zorladığı bir maceradır.
– Hayat, insanın kendi mutluluğunu aradığı bir serüvendir.
– Bir ülkenin gerçek zenginliği, insanlarının bilgi birikiminde saklıdır.
– Medeniyetin birinci vazifesi çocuğun dudağına tebessüm kondurmaktır; gam düşürmek değil!
– Buz gibi bu oda ! Kaloriferi bir şey sanırdık;şimdi demir sobalı ufak odamızın kadrini anladık.
– Hikaye yazmak, insan ruhunun derinliklerine inmek, orada kaybolmadan geri dönmektir.
– İnsan, kendi iç dünyasında huzuru bulduğu zaman, dış dünyada da huzur bulur.
– Gönül kocamaz derler; halbuki rahatını sevgimesajlarim.com kaçırmamak istediği gün ,gönül kocamış sayılır.
– İnsan en çaresiz zamanında bile bir avunma sebebi icat etmeden yaşayamıyor.
– anı yaşı değil, yaşadıkları büyütürmüş.
– Sarı gözlü papatyalardan siyah gözlü kızıl gelinciklere kadar coşkun bir kır manzarası.
– Ah! diyordu, neden daha önce tanışmadık! Tanışmamız son geceye mi kalmalıydı?
– Yalnız bizim değil, çok defa her milletin aklı başına sonradan gelir.
– İnsan, kendi hayatının başrol oyuncusudur; önemli olan, bu rolü nasıl oynadığıdır.
– Kar, yeni kürkümün üstünde ne güzel durur!
– Tatlı lafa yine ökse gibi tutulursun, seyran, diye yola çıkar yine zindanlara sokulursun!
– İkbal sarhoşu en çabuk ayılan bir sarhoştur. Masa başındaki koltuğunu altından çeker çekmez süt dökmüş kediye, sarığı alınmış hocaya, karaya vurmuş balığa, gerdeğe girmiş alığa veya zifaf odasından çıkmış hadıma döner, sünepeleşir.
– Hayat, insanın kendi kaderini çizdiği bir yolculuktur.
– Acının bizi kırmasına izin verirsek kayboluruz, ama acının bize öğretmesine izin verirsek yeniden doğarız.
– İnsanı gerçekten özgür kılan şey, zincirlerinden kurtulması değil; kendi korkularının esaretinden çıkmasıdır.
– Karanlığın içindeki ışığı görmek, insana umut etmeyi öğretir.
– İnsan, kendine rağmen iyilik yapabildiğinde gerçek anlamda değişir.
– Hatalar, bir insanın hayatındaki lekeler değil; geleceğini şekillendiren fırça darbeleridir.
– Yaşamak, yalnızca nefes almak değildir; affetmek, sevmek ve yeniden başlamaktır.
– Bir insanı değiştiren şey cezalar değil; kalbine dokunan merhamettir.
– Hayat bana defalarca ikinci şans sundu. Ben de kalemimle borcumu ödemeye çalışıyorum.
– İnsan kendini affetmedikçe, dünyadan af dilese de huzuru bulamaz.
– Hangi karanlıkta kaybolursan kaybol, yolunu bulmanı sağlayacak ışık içinde saklıdır.
– Sevgi, insanın bütün yaralarını sarmasa da, hiçbir yaranın bizi tamamen yok etmesine izin vermez.
– Karanlık bir hayat yaşadım, ama orada bile insanlığın ışığını gördüm.
– İnsanın içinde bulunduğu en büyük hapishane, korkularıdır.
– Bazen insan, en çok kaçtığı yerde kendi gerçek yüzünü bulur.
– En zor yolculuk, dışarıya değil; insanın kendi içine yaptığı yolculuktur.
– Hindistan bana, hayatta kalmakla yaşamayı birbirinden ayırmayı öğretti.
– Gerçek cesaret, silah taşımak değil; kalbinin kırılabilir olduğunu kabul etmektir.
– Romanlarımda kahraman değilim; sadece hatalarıyla yüzleşmeyi öğrenmiş biriyim.
– Özgürlük, kaçışta değil; kendinle yüzleştiğinde başlar.
– Geçmişimden utanmıyorum, çünkü beni ben yapan her şey orada. Ama o geçmişe asla geri dönmek istemiyorum.
– Hapishaneden kaçışım, zincirlerimden değil, kendi zayıflıklarımdan kurtulma çabamdı.
– Yıkımın ortasında bile yeniden doğuşun tohumu gizlidir.
– İnsanın kaderini belirleyen şey çoğu zaman büyük kararları değil, küçük anlarda yaptığı tercihlerdir.
– Bazen en karanlık anlarımızda bile kalbimizin derinliklerinden gelen bir ışık vardır; o ışık bize hâlâ insan olduğumuzu hatırlatır.
– Affetmek, başkası için değil; kendi kalbini özgür bırakmak içindir.
– Özgürlük, duvarları yıkmak değil; o duvarların ardında insan kalabilmeyi öğrenmektir.
– Bir insanı gerçekten tanımak istiyorsanız, onun düşmanlarına değil, affettiklerine bakın.
– Bir hayatı değiştiren, büyük kahramanlıklar değil; küçük anlarda seçilen iyiliktir.
– En büyük dersim şuydu: Affetmediğin sürece özgür değilsin.
– İyilik bazen büyük kahramanlıklarda değil, sessizce atılan küçük adımlarda gizlidir.
– İnsanı değiştiren şey cezalar değil; merhametin sessiz dokunuşudur.
– Suç işlemek kolaydır, ama suçla yaşamak insana ağır gelir.
– Hindistan bana yalnızca hayatta kalmayı değil, yaşamayı da öğretti; çünkü orada hayat her an yeniden başlıyordu.
– En zor yolculuk, dışarıya değil; insanın kendi kalbinin içine yaptığı yolculuktur.
– Karanlık, bizi korkutmaz aslında; bizi korkutan, o karanlığın içinde kendimizi bulma ihtimalidir.
– Hapishaneden kaçmak, zincirleri kırmak değildir; asıl kaçış, ruhunun içindeki tutsaklıktan kurtulmaktır.
– Dağların gölgesinde öğrendim ki; gerçek özgürlük, korkuların üzerine yürüyebilme cesaretidir.
– Sevgi, insanın en büyük hatalarını bile iyileştirebilecek tek gücü taşır.
– Her düşüş bir utanç değildir; yeniden kalkmayı öğrenmenin yoludur.
– Sevgi, kusurların ötesine bakabilme sanatıdır; en saf haliyle bağışlamadır.
– Karanlık sokaklarda öğrendim ki; merhamet, bazen en büyük güçtür.
– Geçmişim gölgemdir; beni takip eder ama yolumu belirlemez.
– İnsan ruhunun en derin yaraları, sessizlikle örtülür; ama iyileşmek için kelimelere ihtiyaç duyar.
– Her insan ikinci bir şansı hak eder, çünkü hiçbir kalp tek bir hata ile ölçülemez.
– Sevgi bizi kurtarmaz belki ama, karanlığa düşmekten alıkoyar.
– Hapishaneler demirden yapılır, ama en ağır parmaklık insanın kendi vicdanıdır.
– Her acı, bizden bir şey alır; ama yerine sabır, bilgelik ve yeni bir göz verirse, o acı boşuna değildir.
– Acının içinden geçtiğinde anlıyorsun ki, hiçbir yara boşuna açılmıyor.
– Hayat, dağların gölgesinde bize sabrı öğretir; çünkü hiçbir zirve aceleyle fethedilmez.
– Hatalar, ruhumuzun öğretmenleridir; ama ders almak istemezsek acı sonsuz olur.
Henüz yorum yapılmamış.