Web sitemize hoşgeldiniz, 20 Kasım 2024
Anasayfa » Ünlü Sözleri » Tezer Özlü Sözleri

Tezer Özlü Sözleri

Tezer Özlü Sözleri

Tezer Özlü, Türk edebiyatının sıra dışı ve derinlikli yazarlarından biri olarak tanınır. 10 Eylül 1943’te Kütahya’da dünyaya gelen Özlü, edebi kariyerine ve yazın hayatına kendi kişisel deneyimlerini, içsel yolculuklarını ve toplumla kurduğu karmaşık ilişkilerini yansıtarak başlamıştır. 1960’lı yıllarda edebiyat dünyasında adını duyurmaya başlayan Özlü, eserlerinde bireyin yalnızlığı, bunalımları, ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgi gibi derin konulara odaklanmıştır. Yazarın iç dünyası ve varoluşçu bakış açısı, eserlerinin ana temasını oluşturur.

Tezer Özlü Sözleri Özlü

– Düşüncelerim beni boğuyor.

– Seni senden alan toplumdur.

– Aşk, her şeyi mahveden bir güç.

– En çok ve en uzun sana inandım.

– Her gün biraz daha yok oluyorum.

– Aşk, insanın en büyük düşmanıdır.

– Yaşamak, sadece var olmak değildir.

– Her şey bir yanılsama, mutluluk bile.

– Her gün biraz daha içime kapanıyorum.

– Kendi içimde kaybolmuş bir ruhum var.

– Yalnızlık, insanın en sadık dostudur.

– Her aşk bir hayal kırıklığına dönüşür.

– Kendi içimdeki karanlıktan korkmuyorum.

– Aşka inanmak, bir yanılgıya inanmak gibi.

– Yaşamak, sürekli bir acı çekmekten ibaret.

– İnsan, kendi yaralarını sarmaktan acizdir.

– Mutluluğun en büyük düşmanı, onu aramaktır.

– Düşüncelerim, beni kendimden uzaklaştırıyor.

– Hayat, insanı her seferinde yenik düşürüyor.

– Hayat bağıra bağıra, susmayı öğretir insana.

– Sonsuz yalnızlık, yaşamın kaçınılmaz gerçeği.

– Kalbimdeki ağırlık, beni yavaş yavaş tüketiyor.

– Sonsuz bir sessizlik içinde var olmayı öğrendim.

– Gözlerimdeki karanlık, içimdeki boşluğu yansıtır.

– Kendimi bulmak, bir daha kaybetmekle sonuçlanıyor.

– İnsanlar, sadece kendilerini kaybetmek için yaşar.

– Dünyanın yükü omuzlarımda ağırlaşıyor her geçen gün.

– İnsanlar, sadece kendi yaralarını sarmaktan acizdir.

– Yalnızlık bana hiçbir an eksilmeyen bir güç veriyor.

– Her şeyin bir sonu var, ama bu son beni korkutmuyor.

– Ölüm, yaşamın en acı gerçeği, ama yaşam kadar gerçek.

– Yaşam ne kadar acımasızsa, aşk o kadar kaçınılmazdır.

– Gözlerimdeki hüzün, içimdeki yalnızlıktan besleniyor.

– Hayatın çelişkileri içinde kaybolmadan var olamazsın.

Tezer Özlü En Güzel Sözleri

– Beni en çok yaralayan şey, insanlar değil; hayallerim.

– İnsan arıyor. Avunmazlığını biriyle paylaşmak istiyor.

– Yaşam, sadece acının farklı yüzlerini görmekten ibaret.

– Sözcüklerin tümü içimden çıkmadan bir an bile uyuyamam.

– Her şeyin bir sonu var, ama ben bu sonu kabullenemiyorum.

– Kendi içimde bir yolculuğa çıktım, ama varacağım yer yok.

– Yaşamak, sadece acının farklı yüzlerini görmekten ibaret.

– Beni yaşadığım şehirler değil, içimdeki yalnızlık büyütüyor.

– Sanki güzel bir ölü gövdeyle öç almak istediğim insanlar var.

– Meyhanelerde umutsuz bir bekleyiş vardır -kendi kendini bekleyiş.

– Her aşk bir yara bırakır, ama bu yaralar beni daha güçlü yapmıyor.

– Aşk, insanı hem en yukarılara çıkarır hem de en derinlere batırır.

– Düşmüş olduğumu ve daha fazla düşemeyeceğimi bilmek rahatlatıcıydı.

– Artık giderek dünya insanları bana birer fabrika ürünü gibi görünüyor.

– Aşk acısı çekmedim hiç, çünkü dünyanın verdiği acı her zaman güçlüydü.

– Nerde olmak istediğimi bilmiyorum. Belki de bu yüzden hiçbir yerdeyim.

– Kimse kimseyi unutmuyor ama asla karşı tarafın istediği biçimde hatırlamıyor.

Tezer Özlü Kitap Alıntı Sözleri

– Kendimi bulmak için çıktığım yolculuk, sadece daha fazla kaybolmama neden oldu.

– Düşüncelerim beni deliliğe sürüklüyor, ama bu delilikten kurtulmak istemiyorum.

– Mutluluğun, insanın kendi kendisiyle hoşnut olmasıyla başlayacağını da bilmiyorum.

– Dünyanın acısı olmasaydı, taze yeşil yapraklar üzerindeki güneş ışınlarının anlamı olmazdı.

– Bazı kitaplar, gerçek yaşamdan daha duyarlı, daha büyük boyutlara götürüyor beni. (Kalanlar)

– Yalnız yaşı olmayan ve dünyalarını kendi içlerinde taşıyan insanlara dayanabildiğimi görüyorum.

– Doyumsuz dünyamı avucumun içine alıp sıkıyorum. Her şeye hazırım. Hastalığa, aşka, gitmeye, kalmaya.

– Hiçbir şeyin değişmeyeceği umutsuzluğuna kapıldığım kısa anlar kadar korkunç ve umutsuz anlar tanımıyorum.

– Birilerinin gözyaşları üzerine kurulan her mutluluk günü geldiğinde en dayanılmaz acılarla intikamını alır.

– Artık gitmeyeceğim. Nereden geldiğim sorusunu yanıtlamak istemiyorum. Hiçbir yerden gelmiyorum. Kendimden başka.

– Bütün günlerini içerek geçiren, gene de çalışabilen insanları hep kıskanırım. Belli ki sarhoşluk içinde yeryüzüne dayanmak daha kolay.

– Önümde gene bir zafer anıtı. Bir ülkenin zaferi, diğer ülkelerin yenilgisi. Zaferler de, yenilgiler de insan ölüleri üzerinden geçiyor.

– İnsan çoğu kez her şeyin son bulduğu duygusuna kapılıyor, oysa yaşamın sonsuzluğunu algılayabilmek için bile yeterli değil bir insan ömrü.

– Onu sevmeyi bir tutku haline dönüştürüyorum. Bu sevgide tüm sevgilerim, sevebilme gücüm var. Gelecekteki sevgileri de yaşar gibiyim. Geçmiştekileri de.

Tezer Özlü Sözleri Uzun

– Acılar olmadan yazılabilir mi? Edebiyat, yaşam ve ölümün sınırlannın artık acıları tutamadığı, tutmaya yeterli olmadığı yerde başlamıyor mu? (Yaşamın Ucuna Yolculuk)

– Sakin ol. Öylece dur. Yaşamdan geç. Kentlerden geç. Sınırları aş. Gülüşlerden geç. Anlamsız konuşmaları dinle, galerileri gez, kahvelerde otur. Artık hiçbir yerdesin.

– Neden dost olmadan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz? Bizim insanlarımızın insan sevmesi, insan okşaması, çocukluktan engelleniyor. Saptırılıyor, çarpıtılıyor.

– Bomboş var olacağım. Kendi doluluğumun boşluğunda. Ve bir başıma. Ve bağımsız. Ovadaki yalnız ağaç gibi. Yaşlı ve büyük. Ve yalnız. O vadide. Bir yamaçta. Başıma buyrukluğuma hayranım.

– Ölüm düşüncesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Bunun belli bir nedeni yok. Yaşansa da olur, yaşanmasa da. Bir kaygı yalnız. Beni, kendimi öldürmeyi denemeye iten bir kaygı.

– Sen günlere bir şeyler getirmedikçe, günler sana hiçbir şey getirmiyor. Boş bir caddede yürüme olanağı bile yok. Her köşe, her cadde öyle dolu, öyle dolu ve bu doluluk içinde öyle boş, öyle boş, öyle boş ki!

– Anlatamayacağım. Bu insanlar “Guguk Kuşu” filmini de, Napolyon’un yaşamöyküsü filmini de, limana yanaşan beyaz bir yolcu gemisini de, vitrinlerdeki yeni sonbahar sevgimesajlarim.com giysilerini de aynı gözlerle seyredebiliyorlarsa, elimden ne gelir?

– Çoğu tutucu insanlar. Tüm düşünceleri para. Ev. Araba. Ve çocuklarının güzel geleceği. Gizli sevgililer edinmeye çalışan, ama kendilerini mutlu aile babaları, ileri bilim adamları göstermek isteyen, insanın özünü anlamaktan yoksun kişiler.

– Beyin, düşünce kendini özgürleştiriyor, fırlıyor, bir roket gibi evrene, boşluğa, sonsuz boşluğa. Onunla birlikte gövde de. Ya da gövde kalıyor da , düşünce gövdeyi koparıp sonsuz boşluğa doğru uçmaya başlıyor. Acı veren bir şey bu. Çok acı veren. Ürküten. Hemde nasıl ürküten!

– Canım işe gitmek istemiyor. Kitaplar beni hiç ilgilendirmiyor, canım hiç okumak istemiyor, ama birisi bana okusa, dinlerdim. Her şeyi konuşarak yapmak istiyorum. Konuşarak yazı yazmak, konuşanları dinlemek. Şu sıralar en çok sesleri seviyorum. En çok seslere ihtiyacım var. Müzik veya insan sesleri.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz