Sevda İle İlgili Sözler, İçinde Sevda Geçen Sözler, Tutkulu Sevda Sözleri, Sevgiliye Sevda Sözleri, En Damar Sevda Sözleri, Sevda Sözleri Cemal Süreya, Sevda Sözleri Uzun, Tutkulu Sevda Sözleri, İçinde Sevda Kelimesi Geçen Sözler

En Damar Sevda Sözleri

Yaşadığım en büyük mutluluk, çektiğim en büyük acısın.

Aşkınla sararıp solacak kadar, sevginle bahtiyar olacak kadar, uğruna canımı verecek kadar seviyorum desem inanır mısın?

Bazen sadece yorgun oluyor insan. Ne küs, ne yalnız, ne de aşık. (Cemal Süreya)

Okyanusta ölmezde insan, gider bir kaşık sevda da boğulur.

Doğan her günün sabahında, içimde gözlerini görebilmek aşkı olmasa, inan hiçbir şeye değmezdi yasamak.

Anılar defterinde gül yaprağı gibi unutuldum kurudum. Başıma düşmüş sevda ağı bir başıma tenhalarda kahroldum. (Cahit Zarifoğlu)

Aşık sevgilisinden başkasını seyre dalarsa, aşk değildir bu; boş bir sevdadır.

Yaşamı boyunca herkes ‘birini’ bulur, ama ‘birbirini’ bulmak çok az insana nasip olur.

Sana yolculuk yapmak istiyorum. Kes yüreğine bir bilet ‘can’ kenarı olsun.

İki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. (Cemal Süreya)

Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu. İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük. (Cemal Süreya)

Allah nasip ettirmeyeceği şeyi hayal ettirmez. Hz. Osman ( R. A. )

Sen bazen zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen hayatın cesaret veren mutluluk yanı ve sen her zaman sevgimin tek nedenisin.

Hayatımda ilk kez birisi bana “Kendine çok dikkat et” dedi sadece. Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde. (Cemal Süreya)

Öyle çok yanar ki için dünyadaki bütün suçları işlediğini sanırsın. Oysa sadece sevmişsindir.

Yüzüm kime dönük olursa olsun yüreğim hep sana dönük olacak. (Cemal Süreya)

Sen çok sev de bırakıp giden yar utansın. – Necip Fazıl Kısakürek

İçimden bir şiir yazmak geldi, yazıyorum çünkü seviyorum, seviyorum çünkü hissediyorum, hissediyorum çünkü yaşıyorum, yaşıyorum çünkü seninleyim.

Gel seninle bir daha ağlayalım. Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanamayacaklara. (Oğuz Atay)

Yüreğimdeki tek arzu, hayalimdeki tek tutku, beni yaşatan tek duygu senmişsin bebeğim.

Unutma; İnsanlar senden beslendikleri için yanında olacaklar. Ama sen, yüreğinden beslenenin yanında ol.

Eski kafalı birini istiyorum. Hayatını bir kişiye adayan, sevmek ve sevilmenin her şeyden daha güzel olduğuna inanan birini istiyorum.

Sen en büyük sevgiyi hak edecek kadar mükemmel, herkesin sevmeyi hak etmeyeceği kadar özelsin.

Ey gönül; ille de birini seveceksen dışını değil, içini seveceksin. Gördüğünü herkes sever ama sen asıl görmediklerini seveceksin. Sözde değil özde aşk istiyorsan elbet tene değil cana değeceksin.

Seni o kadar yakından sevgimesajlarim.com görünce, keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Saklamaya çalışma, nafile. Sevda, çocuk gözlerinden uyku gibi akıyor. (Reşat Nuri Güntekin)

Öyledir işte sevda denilen şey; bekletir, sabrını ölçer, çay demletir, şiir yazdırır.

Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.

Ben akıl yoluna yönelirim, sevda yolumu keser. Sen nerede aşktan vazgeçmek nerede? (Fuzuli)

Sen azıcık sevseydin üstünü ben tamamlardım, vallahi yapardım.

Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, sensiz boğazımdan geçmiyor.

İnsanın gönlü geniştir geniş olmasına ama sevda kuşu da pek nazlıdır… Öyle her önüne çıkan dala konmaz. Her önüne çıkan dala konana bizde başka ad verirler. (Ahmet Ümit)

Sen beni bir dağın eteğindeki gelincik kadar severken, ben seni o dağın doruğundaki kardelen kadar özlüyorum.

Gül benim; gül, sevdasızlığa mahkûm olmuş gonca, sevda güle meftun olsa da sadece sevgili, maşuk. Gül sevdaya, sevda da güle vurgun. (Sinan Yağmur)

Güçlü olan sensin, zayıf olan ben çünkü ben sevda okuyla yaralanmışım. (Zülfü Livaneli)

Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir. Ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa işte o zaman sevmiştir.

Herkesin yanımda olduğu kadar kalabalık değilim, senin yokluğun kadar yalnızım.

An gelir insan gülerken ağlarmış. Gözyaşları sel olup kalbine akarmış.

Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık “sevda” da boğulur. (Cemal Süreya)

Bu gece rüyama gir gizlice, beni sımsıkı sar öp kokla iyice, son kez isyanlar savur, küfret güzelce ve sonra çek git kahrolası hayatımdan.

Yan yanaydık ve şehir, böyle mucize görmemişti. (Cemal Süreya)

Dualar ettim aşkımız hiç bitmesin diye, adını kumsallara yazdım yalvardım dalgalara ne olur silmeyin diye.

Hayat, seni kendinden uzaklaşmaya başladığında yakalar ve öyle bir köşeye sıkıştırır ki kaçamazsın.

Bir gece ay bana sordu neden seni ağlatan bir kızla berabersin diye. Aya baktım ve dedim ki, sen hiç gökyüzünden vazgeçebilir misin?

Sevda bir düş imiş kendime yordum. (Zülfü Livaneli)

Unuttum unuttum diyorum, ama her şey seni görünce değişiyor.

Söyle söyle sevmiyorum de. Yak canımı, alıştım zaten sensizliğe!

Hayallere dalmam ben çünkü tek hayalim sensin benim. Hiç bir şey isteyemem ben çünkü istediğim bir tek sensin benim.

Sevgi, lapa lapa kar yağan bir günde, bir çatı saçağı altına saklanan serçenin kopan tüyünün aşağıya düşüşünü fark edebilmektir.

Seviyorsan git ısır bence, köpek gibi sevdiğini o da anlasın.

Sevgi; insanın kalbinde tomurcuklanan nadide bir çiçektir. Mühim olan onu yara almadan yaşatabilmektir.

Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgâra dön, oradayım.

Bize neler neler öğrettiler sevdalar üstüne, aldatıldık, aldatıldık sevda böyle değil. (Sezen Aksu)

Bir erkeği normalde ağlatması zordur. Ama erkek ağladığında asla sahte olmaz gözyaşları.

Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!

Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.

Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni çok sevmeye devam edeceğim.

Uyanınca uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten çıldırtan, hayatta sadece bir kez görülebilen harika bir rüyasın sen.

Dünyanın en ağır yüküdür, aklı sende olmayanı yüreğinde taşımak.

Ne güzel yazmış adam kamyonunun ardına: “Yol biter, sevda bitmez.” (Adalet Ağaoğlu)

Gülüşünü seversin, sesini seversin, sohbetini seversin. Sevmek için illa ki yüzünü görmek şart değil. Yüreğinde duruşunu seversin.

Birbirimizi görmezden gelsek, yüreğimiz de selamı keser mi acaba?

Ve insan, en çok kimde kaldıysa; en çok oralı oluyor. (Cemal Süreya)

O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.

Sevgi karanlık bir tünelde yakılan mum ışığı gibidir, size yolunuzu gösterir ama uzakta ne olduğunu söylemez.

Senin için yapraklarını kopardığım papatyalardan dün gece özür diledim. Haklısınız dedim. Ne sevdiği belli, ne sevmediği.

Tutuklu kaldığım yer kalbinse, özgürlüğün canı cehenneme.

Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an, hiç bir şey seni sevmek gibi değil.

Taş olsam erirdim avuçlarında, dal olsam çökerdim bakışlarında. Sevgilim suçluysam bu aşk yolunda, zindana gerek yok hasretin var ya.

Besmelesiz başladım diye mi doyamıyorum seni sevmeye?

Şimdi özlediğim yerden uzanayım sana. Sustuğum şiirden sarılayım boynuna. Tam da şimdi. Unuttuğum şarkıdan öpeyim seni.

Tahir olmak da ayıp değil, zühre olmak da, hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Bütün iş Tahir’le Zühre olabilmekte, yani yürekte. – Nazım Hikmet Ran