Web sitemize hoşgeldiniz, 31 Ocak 2025
Anasayfa » Özel Günler » Montaigne Sözleri

Montaigne Sözleri

Montaigne Sözleri

Montaigne Sözleri, Etkileyici Montaigne Sözleri, Montaigne Sözleri Kısa, Montaigne Sözleri Facebook, Montaigne Sözleri Aşk, Montaigne Sözleri Resimli, Montaigne Sözleri ve Anlamları, Montaigne Kitap İle İlgili Sözleri, Unutulmaz Montaigne Sözleri

Etkileyici Montaigne Sözleri

Bütün çabam kimseye muhtaç olmadan yaşamak...

Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.

Aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir.

İnsan vardır zamanı kendi hesabına yontar, insan da vardır bir ömür boyu zaman onu yontar.

İyilikler insana, karşılığını verebileceğini sandığı sürece hoş gelir.

Zenginlik bize ne iyilik eder, ne kötülük; her ikisi için de malzeme verir bize.

Hikâyemi saati saatine yazmam gerekiyor. Az sonra değişe bilirim. Yalnız halim değil, amacımda değişebilir.

Bundan sonraki halim ancak yarım bir varlık olacak; ben artık o ben olmayacağım. Gün geçtikçe kendimden ayrılıyor, uzaklaşıyorum.

Ah şu insanlar! Daha bir solucan yapamazken, nice nice ilahlar yarattılar.

İnsan karşılık veremediğinden utandı mı karşılık verecek kimsesi olmasını istemez.

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, içleri doldukça eğilirler.

Tanrıların bize verdiği bütün nimetlerin hiçbiri katıksız ve kusursuz değildir, onları bir dert pahasına satın alırız.

Ölümün bizi nerede beklediği belli değil iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.

Yitirdiğimiz dostların anısı, çok eski bir şarabın acılığı gibi, mayhoş elmalar gibi hoşumuza gider.

Hayatlarımızı bir rüyayla karşılaştıranlar haklıymış. Uyanık uyuyor ve uykuda uyanıyormuşuz.

Kadınların, sus ve aylaklıklarının bizim emeğimizle beslenmesi gülünç ve haksız bir şeydir.

İnsanın kendini anlatmasından daha zor ve daha faydalı hiçbir şey yoktur.

Başkalarının ardından gitmek, önde gitmekten çok daha kolay, çok daha hoştur.

Her zaman aklımızın ardı sıra gidelim, halkın takdiri de, canı isterse ardımızdan gelsin.

Ölümden niye korkacağım ki? Ben varken o yoktur, o gelince de ben olmayacağım.

Yazarken kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım; neden mi? kendi gidişimi aksatırlar diye.

Örnek olsun diye verilen her cezada kamunun yararına ve bireyin zararına bir adaletsizlik vardır.

Bir aileyi idare etmek, bir devleti idare etmekten hiç de daha kolay değildir.

Güç de, akıl da onlardan yana, bırakalım meydanı gençlere: Yarışamayız onlarla.

İnsanlar her şeyi farklı gözler ve farklı düşüncelerle görürler. Fikir ayrılıklarının asıl nedeni budur.

Aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir.

Hayat bir roman değil, bir hikaye gibidir. Bu yüzden ne kadar uzun sürdüğü değil, ne kadar güzel olduğu önemlidir.

Her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı başkadır.

Eğitimin insanı bozmaması yetmez, daha iyiden yana değiştirmesi gerekir.

Hürriyete öyle düşkünüm ki, koca Hindistan’ın bir köşesini bana yasak etseler dünyanın tadı kaçar nerdeyse.

İstediğiniz kadar yüksek sırıklar üzerine çıkın. Her koşulda kendi bacaklarınızla yürüyeceksiniz.

İnsan yaratıkların en zavallısı, en cılızıdır öyleyken en mağruru da odur.

Kötü bir adamın dökeceği tatlı dil, tilkinin kargaya döktüğü dil gibidir.

Hayat kendiliğinden ne iyi, ne kötüdür; Ona iyiliği kötülüğü katan sizsiniz.

Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.

Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı sayılmaz.

Büyük ve yüksek şeyleri görebilmemiz için onlara göre bir ruhumuz olması gerekir; yoksa kendi çamurumuzu görürüz onlarda.

Ah bir dost! Eskiler dostluğun sevgimesajlarim.com sudan ve ateşten daha zorunlu ve daha tatlı olduğunu söylerler ne doğru.

Güzellik, insanlar arasında, çok tutulan bir şeydir. Aramızda ilk anlaşma onunla başlar.

Çok boyutlu olaylarda ani kararlar vermek aptallıktan başka bir şey değildir.

İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır. Çünkü aklından şikâyet edene rastlanmamıştır.

İnsanlar başaklara benzer, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.

Dünyaya geldiğiniz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarsınız.

Derler ki, uzun süren hayat, hayatların en iyisi değildir, uzun sürmeyen ölümse ölümlerin en iyisidir.

Eğitim görmüş halkı bir yöne sevk etmek kolay, sürüklemek güçtür, idare etmek kolay, köleleştirmek imkansızdır.

Yılların elimizden çekip aldığı yaşama zevklerini dışımız, tırnağımızla savunmalıyız.

Öke otunun kurumuş meşe ağacının üzerinde çiçek açması gibi, fikirler de ihtiyarlıkta çiçeklenmelidir.

Bilim iyi olmasına iyi bir ilaçtır; ama hiçbir ilaç saklandığı kabın pisliğiyle değişip bozulmayacak kadar zorlu değildir.

Tehlikelerden kaçınmakta aşırı telaşa düşmek tehlikenin kucağına atılmanın en kestirme yoludur.

Tabiatın insanlara en âdilce dağıttığı nimet akıldır derler: Çünkü hiç kimse akıl payından şikayetçi değildir.

Felsefe bizi başkaları için değil, kendimiz için; güçlü görünmek için değil, güçlü olmak için yetiştirir.

Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum.

Canlılar arasında eşekten daha kendinden emin, daha vurdumduymaz, daha içine kapalı, daha ciddi, daha ağırbaşlı olanı var mıdır?

Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.

Vermede nasıl bir üstün olma niteliği varsa, almada da bir boyun eğme niteliği vardır.

Acıyı acıyla gidermeyi sevmem. Karnınız ağrıyor diye kendinizi istiridye yemek keyfinden yoksun ettiniz mi, derdiniz birken iki olmuş demektir.

Dünyadaki en bilge insan, kendisine ne bildiği sorulduğunda, tek bildiği şeyin hiçbir şey bilmediği olduğunu söyleyendir.

Hayal gücü şiddetli bir şekilde rahatsız edilirse uzaktaki bir nesneyi vurabilecek oklar fırlatır.

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.

İnsan her yerde aynı insandır; bir insanın yaratılışında asalet yoksa kâinatın tacını giyse yine de çıplak kalır.

Ölümün bizi nerde beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.

Yaşlanmanın yüzümüzden çok aklımızda buruşukluklar meydana getireceğinden korkarım.

Kendini olduğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır.

Dostun olsun istiyorsan dost ol. Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.

Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarız.

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.

Başkalarının bilgisiyle bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.

Biz insanlar öteki yaratıkların ne üstünde ne altındayız. Bilge der ki, göklerin altındaki her şey, aynı yasanın ve aynı yazgının buyruğundadır

Talih insana bütün nimetlerini verse, onları tadabilecek bir ruh gerekir. Bizi mutlu eden ; bir şeyin sahibi olmak değil, tadına varabilmektir.

Başkalarında bizden daha fazla yiğitlik, beden gücü, deneyim, yetenek, güzellik görebiliriz ama akıl üstünlüğü kimseye vermeyiz.

Bir başkasına bağlı yaşamak yürekler acısı ve belalı bir şeydir. Kendimiz ki en iyi, en emin sığınağımız odur, kendimiz bile güvenilir değiliz yeterince.

Mademki zamansız bir ölüm seni, ruhumun yarısı olan seni alıp götürdü, yeryüzünde varlığımın yarısından, en aziz parçasından yoksun yaşamakta ne anlam var?

Kendimiz sandığımızdan çok daha zenginiz; ama bizi ondan bundan dilenerek yaşamaya alıştırmışlar; kendimizden çok başkalarından faydalanmaya zorlamışlar bizi.

Bizi yöneten, dünyayı ellerinde tutan kimselerin bizim kadar akıllı olması, bizim yapabileceğimiz kadarını yapması yetmez. Bizden çok üstün değiller ise bizden çok aşağı sayılırlar.

Hayatın değeri, uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır. Öyle uzun yaşamışlar vardır ki, pek az yaşamışlardır. Doyasıya yaşamak, yılların çokluğuna değil, sizin coşkunuza bağlıdır.

Kendinden aşağıya bakıp da kendi kafasına hayran olan adam, kendinden yukarıya, geçmiş yüzyıllara gözlerini kaldırsın; o zaman yüzlerce devin ayakları altında kalacak ve burnu kırılacaktır.

Düşüncede saplantı ve azgınlık en açık ahmaklık belirtisidir. Canlılar arasında eşekten daha kendinden emin, daha vurdumduymaz, daha içine kapalı, daha ciddi, daha ağırbaşlı olan var mıdır?

Kendinden aşağıya bakıp da, kendi kafasına hayran olan adam, kendinden yukarıya, geçmiş yüzyıllara gözlerini kaldırsın; o zaman yüzlerce devin ayakları altında kalacak ve burnu kırılacaktır.

Kendini olduğundan az göstermek, alçakgönüllülük değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır. Kendini olduğundan fazla göstermek de, çoğu kez gururdan değil budalalıktandır.

Kendimi kırk yaşını aşıp ihtiyarlığın yolunu tuttuğum şu andaki halimle anlatıyorum. Bundan sonraki halim ancak yarım bir varlık olacak; ben artık o ben olmayacağım. Gün geçtikçe kendimden ayrılıyor ve uzaklaşıyorum.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz