Aslı Erdoğan Sözleri

Aslı Erdoğan, 8 Mart 1967 doğumlu Türk yazar, gazeteci ve aktivisttir. Boğaziçi Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği ve fizik eğitimi aldıktan sonra CERN’de ve Rio de Janeiro’da yüksek enerji fiziği alanında çalıştı. Ancak, bilim kariyerini bırakarak edebiyata yöneldi.
Eserlerinde genellikle bireyin yalnızlığı, sürgünlük, yabancılaşma, kadınların maruz kaldığı baskılar ve toplumsal adaletsizlik gibi temaları işler. Dili güçlü, şiirsel ve derinlikli bir anlatıma sahiptir. İlk romanı Kabuk Adam (1994) ile edebiyat dünyasına adım attı. Kırmızı Pelerinli Kent (1998), Mucizevi Mandarin (1996) ve Taş Bina ve Diğerleri (2009) gibi eserleri uluslararası alanda da büyük yankı uyandırdı.
Aslı Erdoğan En Güzel Sözleri
– Aklımın erdiği pek çok şey var, ama hayat bunların arasında değil.
– Oysa insanın bir başkasını küllerinden bile olsa yeniden yaratmak istemesi, sonsuz bir yetki üstlenmeyi, bir tanrı olmayı arzulamasıdır. Bu da onun acı çekmesini ya da ölmesini istemekten daha masum değildir.
– Sonuçta, eline kalem alan herkes şu soruyla fazlasıyla boğuşmak zorundadır: Gerçeğin ne kadarına dayanabilirim.
– Ne de olsa, hüzün herkesin sahip olamadığı bir lüks.
– Her insanın, gün gelip de düşüp parçalanmaktan kendini güçlükle alıkoyduğu bir uçurumu vardır.
– Belki hayat dediğimiz budur yalnızca, bilmediğin bir şeyin peşinde koşadurmaktır, adlandıramadığın için çağıramadığın.
– Herkes kendi sahiciliğinden, başkalarının yapaylığından öylesine emin.
– İnsanların en esaslı yönleri uyumsuzluklarında saklıdır çünkü.
– Hayat: iliğine kemiğine dek emilmiş bir sözcük, iç sızısını andıran bir uğultu, okyanuslar dolusu uğultu.
– Yaşam iki göz kırpması arasında görülen bir düştür.
– Sonunda, çevresini kuşatan boşluğa anlam katabilecek tek kişinin kendisi olduğunu anladı. Başka hiç kimse onun adına yaşamın şifrelerini çözemez, asma kilitlerini açamazdı.
– Ölümün, işkencenin hapishanenin kıyılarında yaşayan yasadışı insanların hayatları (ve dostlukları), iki temele dayanır; Güven ve cesaret. Bu değerlerden yoksun biri, tuzaklarla, bilmecelerle dolu bir dünyaya göz ucuyla bile bakmamalı, hele hele onu tanıdığını öne sürmeye kalkışmamalıdır.
– Bana kalırsa, kişisel tarihimin tek bir teması vardı; hayal kırıklığı.
– Büyük Sır orada, o kör noktada işte: Yaşam iki göz kırpması arasında görülen bir düştür. Yalnızca bir düş.
– İnsanlar. Sabırlı, neşeli, temkinli, dertli, aceleci, yorgun. Gün için gereken yüz ifadelerini daha sabahtan takınmış, çatışmalara, pazarlıklara hazırlar. İnsan hep dünyayı henüz paylaşımı yapılmamış bir arazi sanmak, başkalarının oyunlarında rol kapmak için çabalamak zorunda galiba.
– Gidilmemiş yerlerin, okunmamış kitapların, yerine getirilmemiş sözlerin, dilimin ucuna takılıp kalmış cümlelerin pişmanlığını duyuyorum en çok.
– Yalnızlığımız çok fazla can yaktığında, acıyı kaptan kaba aktarıyor, aslında zerre kadar anlam içermeyen hayata ne derinlikler yüklüyoruz!
– Yalnızlığa öyle alışmıştım ki, bir başkasının varlığını ancak bir tehdit olarak algılayabiliyordum.
– Geçmişimi bir kabuktan sıyrılırcasına ırmağın öbür yakasında bıraktım.Geleceği de bütünüyle aklımdan çıkarmak,şu anın içinde sonsuzluğu bile düşünmeden yitip gitmek istiyorum.
– Hayatımı, bir sigara gibi orta yerinde fırlatıp bir yenisiyle değiştiremezdim ki. Hayat ciddi bir iştir!
Aslı Erdoğan Meşhur Sözleri
– Pazar günleri çarçur edilmek içindir, çünkü aslında diğer günleri çarçur ettiğimizi ancak böyle unutabiliriz.
– Ayrıntıları anlatmak öykünün kendisini anlatmak olurdu ve ben henüz buna hazır değildim. Ne kendime, ne başkalarına, gerçeğin kaba, anlamsız bir özetini sunmaktan öteye geçememiştim bugüne kadar.
– Aşk, sahip olmadığın bir şeyi, var olmayan birine vermektir.
– Yalnızca kötülüğün en dibine inenler, erdemin doruklarına varabilir.
– Bir insanı gerçekten sevmek, onun tuhaflıklarını başka hiç kimsenin, kendisinin bile benimseyemediği hatta fark etmediği huylarını sevmektir. İnsanların en esaslı yönleri uyumsuzluklarında saklıdır çünkü.
– Başınıza geldi mi bilmiyorum, yüzlerce kez duyduğunuz bir söz, günün birinde sizi en zayıf yerinizden vuruverir.
– Bir kitabın kapağına bakarak içindekileri anlayamazsın. Bir insanı da sadece yüzüne bakarak anlayamadığın gibi.
– Sen acının sınırları olduğuna inanır mısın?
– Orman diyor ki: ?Dünya sana öfkelenecek, sen ona benzeyene değin. Dünya seni yaralayacak, sen dünya olana değin.
– İnsan, kendisiyle baş başa kaldığında, uçurumlarıyla da baş başa kalır.
Aslı Erdoğan Kitap Alıntıları
– Çünkü yaşamaya katlanabilmenin bazı koşulları vardı: Okumak, öykü yazmak, arada bir dans etmek, sokaklarda başıboş dolaşmak gibi.
– Tek tutkunun sahip olma tutkusu, tek özgürlüğün tüketme özgürlüğü sanıldığı bu dünyada, “erdem” uslu bir boyun eğiş, süregiden her şeyin onayı olarak sunulmaz mı?
– Hayatın bizlere verebileceği tek ödül, tek armağan sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı ilk fırsatta katlederiz. Sonra da, ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.
– Bir insanı gerçekten sevmek, onun tuhaflıklarını, hiç kimsenin, kendisinin bile benimseyemediği, hatta fark etmediği huylarını sevmektir. İnsanların en esaslı yönleri uyumsuzluklarında saklıdır çünkü.
– Yeniden doğmadan önce cehennemi aşmak gerekiyordu belki…
– Hiçbir ego kendi gerçeğiyle baş edecek denli küçük değildir çünkü.
– Yıldırımlar, karanlık, lamba, hayal, çiğ, kabarcık, rüya, şimşek çakması ve bir bulut: Dünyaya böyle bakmalıyız.
– Tek bir veda bütün bir ömür sürüyor.
Aslı Erdoğan En Çok Paylaşılan Sözleri
– Dünyayla savaşa kalkışacaksan, onun tarafını tutmalısın, kendini değil.
– Kendini sevmeyi öğren, çünkü başka kimse seni sevmeyecek.
– İnsan özgür olduğu yanılsamasına kapılmamalı. Görünür görünmez polisler, her an her yerdeler. En küçük bir varoluş belirtisi gösterenin üzerine çullanır, doğduğuna pişman ederler.
– Yaralar çoğu kez dilsizdir, ama bir konuştular mı, sesleri korkutucudur ve yalan söylemeyi beceremezler.
– Hepimiz okyanusun sonsuzluğunda kaybolmuş yapayalnız adacıklardık; sınırlarımızı aşıp bir başkasına dokunabilmemiz, bir yanılsamaydı yalnızca.
– Hiç sevdiğiniz birinin bir daha dönmemek üzere çıkıp gidişini izlediniz mi? O sabah da herhangi bir sabah gibidir. Gene kahvaltısını atlamış, aç karnına sigara içmiştir. Sinirlidir, sabahları hep olduğu gibi. Atkısını evde unutmuştur. Sanki o gün daha mı tedirgindi, yoksa sonradan düşündüğünüzde, o sabahı binlerce kez belleğinizde kurguladığınızda size mi öyle gelmişti. Bilseydiniz… Gelişigüzel bir veda yerine onu bir kez daha kucaklardınız. Kucaklar, bırakmazdınız. Dünyanın tüm bağlarıyla bağlardınız onu, tüm bağları, vaatleri, yeminleriyle. Sırf o kapıdan çıkıp gitmesin diye dünyayı durdurmanız gerekse durdururdunuz. Bilseydiniz.
– Aniden saplanan bir sancı gibi şiddetlidir sevgimesajlarim.com duyduğun özlem. En suskun anında bile diğer sesleri unutturan çağrısı gibi tenin…
– Hiç kimse hiç kimseyle aynı düşünce ve inançlara sahip olmak zorunda değildir. Şiddet çağrısında bulunmadığı sürece herkes düşüncesini açıklama hakkına sahiptir.
– Herkes herkesin polisi.
Henüz yorum yapılmamış.