Dücane Cündioğlu Sözleri

Dücane Cündioğlu, 21 Ocak 1962 tarihinde İstanbul’un Üsküdar ilçesinde doğmuş Türk filozof, yazar ve düşünürdür. Genç yaşlarında, 12 Eylül 1980 Darbesi öncesindeki siyasi çalkantılı dönemde çeşitli siyasi olaylara karışmış ve henüz 18 yaşına gelmeden iki kez hüküm giyerek yaklaşık dört yıl cezaevinde kalmıştır
Cezaevinde bulunduğu dönemde yazı hayatına başlayan Cündioğlu, ilk yazılarını “Taş Medreseden Mektuplar” başlığı altında Hergün gazetesinde yayımlamıştır. Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İbranice dillerini öğrenmiş ve bu dillerdeki eserleri incelemiştir .
1985 yılından itibaren yayıncılıkla ilgilenmiş, 1998’den 2011’e kadar Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır. 5 Şubat 2011 tarihinde “Son Günah” adlı yazısıyla gazetedeki yazılarına son vererek Büyükada’da inzivaya çekilmiştir
Dücane Cündioğlu Sözleri Anlamlı
– Adam olmanın sermayesi hüzündür.
– Yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder.
– Filozof bildikçe ölür, derviş öldükçe bilir.
– Yanlışın yaygınlığı onu doğru hale getirmez.
– Seni senden uzaklaştıran ne varsa ondan uzaklaş!
– Düşünmenin eşlik etmediği her inanç şiddet yüklüdür.
– Gerekirse dünyadan vazgeç, ama asla kendinden vazgeçme!
– Hakikatten yana olacaksan yalnız kalmayı göze alacaksın.
– Abdal olan aptal olanı bağışlar. Bu dervişliğin şanındandır.
– Bizim sadece hatırlamaya değil, unutmaya da ihtiyacımız var.
– Farkında mısın, zaman geçiyor, sen geçiyorsun, hakikat geçiyor.
– Büyük bir kayıp yaşamadan irfan bulunmaz, kibirden uzaklaşılmaz.
– Düşünün bir kere, ölüm olmasaydı bu hayat ne de çekilmez olurdu!
– Olabileceğinden daha fazlasını olmanı isteyen aptallardan uzak dur!
– Kendilerini yolda bulanlar, yolda kendilerini bulanları öldürüyorlardı.
– Aldanma, insanlar bencil olmaktan değil, bencil görünmekten utanırlar.
– Ayrıntı deyip geçmemeli. İrfan’ın ayrıntısı insandır. Sanatın ve ilhamın.
– Tevbe etmek demek ayağa kalkmak demek; her düşüşünde yeniden ayağa kalkmak.
– Güzel deyince aptalın aklına kadın gelir, kadın deyince abdalın aklına güzel.
– Siyaset ve ticaret önemli olana itibar eder, ilim ve irfan ise değerli olana.
– Sıradan insanların şaşkınlığı da sıradandır; hem de geçici olduğu ölçüde sıradan..
– Hayatın öznesi, nesnesi ve son noktası kader olabilir. Ama yüklemi hür irademizdir.
– Yaşamı boyunca herkes ‘birini’ bulur, ama ‘birbirini’ bulmak çok az insana nasip olur.
– Başkalarıyla arandaki mesafeyi boş ver de bak bakalım kendinle arandaki mesafe nicedir?
– Bil ki nezaket başkasını rahatsız etmemek değil, asıl başkası için rahatsızlık duymaktır.
– Aşk almadan vermenin verdikçe yücelmenin yaşamak için vermeyi ibadet bilmenin adı değil mi?
– Kararsızlık bir tür yargısızlıktır.Bu yüzden şekk yargıda bulunmayanın degil,bulunamayanın hâlidir.
– İnsanlardan beklentiyi azaltmak demek dertleri azaltmak demektir. Beklenti demek dert demektir çünkü.
– Isınmak için değil, ışıtmak için yanar kelebekler. Çığlık atmadan sessizce kavrulurlar yarin ateşinde..
– Kendisine bir neden (anlam) icad etmedikçe, insan, varoluşun ödül mü, ceza mı olduğu sorusuna yanıt veremez.
– En iyi bildiğim iştir yalnız kalmak. İnsanlarla temas ya beni incitiyor ya onları, İflah olmaz bir uyumsuzum.
– O ‘Aşk olsun!’ dedi ve aşk… oldu; sonra ‘Olmak ölmektir!’ deyip hemen ardından ekledi: ‘ Ölmek özgürleşmektir!’
– Asıl marifet kalbin secdesidir, azaların secdesinden amaç kalbi secdeye davettir. Bak, kalbin hiç secde ediyor mu?
– Bile isteye yaşama yenilmeden yaşamın kendisini yenemeyiz. Yaşam düşkünlüğü yaşamı ıskalamanın ta kendisidir çünkü.
– Sultanlardan uzak dur ey talib, abdal uzak durur, aptal duramaz, bu nedenle kullanılan ilki değil, hep ikincisi olur.
– O halde ilmi de, aşkı da çoğaltmak yerine artırmalı, vakit geçirmeden kişi kendini kendi elleriyle kendi toprağa vermeli!
– Şiddetin zekası vardır, aklı ve vicdanı yoktur, o yüzden irfanı da yoktur. Savaş için belki zeka, ama barış için akıl gerekir.
– Terk eylemeli ki kavuşmalı, kavuşabilmeli; hepsinden önemlisi Kur’an lisanıyla terk etmenin unutmak demek olduğunu hatırlanmalı.
– İlim: bir annenin çocuğuna süt emzirdiğini söylemek İrfan: çocuğun emdiği ‘şey’in (hakikatte) süt değil şefkat olduğunu söylemek.
– Düşünceyi düşüncesizlikle yenemezsin, ilim gerek! Kanı kanla yıkayamazsın, irfan gerek! Umudu baskıyla yok edemezsin, adalet gerek!
– Evlilik akitle, aşk ahitle geçerlilik kazanır. Akit tanık, rıza, onay ister, ahit istemez, ahde vefa edecek bir yürek olsa kafidir.
– Miraç insanın dışarıda maddi bir semaya değil, kendi manevi semasına yükselmesidir. Taşraya gözlerini kapamazsan kendini göremezsin!
– Alemlerin rabbi bir ilah, alemlere rahmet bir sevgimesajlarim.com peygamber, ey insanlar diye seslenen bir kitap ama evrensel değer yoksunu bir dindarlık!
– İnancımı düşüncemi eşimi aşımı işimi ben seçerim, ama ırkımı ve nesebimi ben değil, Rabbim seçer. Elbette o seçenlerin en hayırlısıdır!
– Yolun başındayken suçlu olan hep başkalarıdır, ortasındayken sadece sen, sonunda bir de bakarsın ki suçlu olan ne sensindir, ne başkaları!
– İnsanı hastalık değil hastalık korkusu çökertir; yaşlılık değil yaşlılık korkusu, ölüm değil ölüm korkusu, kısaca insanı hep insan çökertir.
– Düşüşlerin yolda oluşunun alameti.Düşe kalka yürüyüşünün.İnsan oluşunun.Düşmekten korkmamalısın o halde.Korkacaksan ayağa kalkamamaktan kork.
– Bir dağın yer değiştirdiğini duyarsanız inanınız, ancak bir insanın huyunun değiştiğini duyarsanız asla inanmayınız, çünkü insan hep yaratıldığı hal üzeredir.
– Bir psikiyatrisin vazifesi uyuşturmak değildir. Derdi diri tutmak ve o dertle yüzleşebilmesini baş edebilmesini sağlamaktır. Onu By Pass etmek, örtmek değildir.
– Aklı elde edememiş, aklın sınırlarını teftişe çıkmamış kimsenin, aklı terk edip kalbin peşine düşmesi, sanıldığı kadar kolay değildir, kolay ne kelime, mümkün bile değildir.
– Yaşamında yeni bir sayfa açmayı beceremeyenlerin en büyük hatası budur işte! Geçmişlerinden ötürü bütün hayatlarını mahvetmeye çalışanların, nasıl tevbe edeceklerini bilmeyenlerin? İşlenen günahların ceremesini bütün hayata ödetmek!
– Düşünce, düşülünce, yani kişi düşünmenin yurdundan ayrılıp sözcüklerin içine düşünce, faide ve istifade için ifadenin aracılığına başvurmak zaruretini hissedince, bir bakıma yola düşünce, yola çıkınca, kendi öz makamından daha aşağılara düşünce düşlenir.
– Terk etmek unutmaktır, unutmak ise terk etmek! Terk edenler unutanlardır; sadece unutanlar mı, aynı zamanda unutulanlardır da. Seni görmekten vazgeçenlerdir, senin karşısına çıkmaktan korkanlardır, sensiz kalmayı göze alamadıkları için senden olanlardır.






Henüz yorum yapılmamış.