Soren Kierkegaard Sözleri

Søren Kierkegaard, 19. yüzyılda yaşamış bir Danimarkalı filozof, teolog, şair ve yazar olarak bilinir. 5 Mayıs 1813’te Kopenhag’da doğmuş ve 11 Kasım 1855’te aynı şehirde vefat etmiştir. Kierkegaard, özellikle varoluşçuluk felsefesinin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Felsefesinin merkezinde bireysellik, özgür irade, sorumluluk, inanç, ve varoluşsal kaygı gibi temalar yer alır.
Soren Kierkegaard Sözleri Anlamlı
– Cesaret inançtan gelir.
– Sevgi, kendini unutmaktır.
– Seven biri, ana yolu izlemez.
– Sevgi, özünde bir fedakârlıktır.
– Varoluş, sürekli bir mücadeledir.
– Kaygı, özgürlüğün baş dönmesidir.
– Gerçek sevgi, kendini unutmaktır.
– Bilinç, varoluşun en ağır yüküdür.
– İnanç, korkusuz bir teslimiyettir.
– Korku, özgürlüğün bir yan ürünüdür.
– Kıskançlık, gizlenen bir hayranlıktır.
– Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir.
– Kendini bilmek, bütün bilginin temelidir.
– Özgürlük, insanın kendini bulma sürecidir.
– Bilinç arttıkça, umutsuzluk şiddetlenir…
– Korkaklığın en çok korktuğu şey, karardır.
– Sevgi, insanın en büyük varoluşsal gücüdür.
– Özgürlük, insanın seçim yapma kapasitesidir.
– Kendini anlamak, insanın en büyük görevidir.
– Korku, insanın en derin varoluşsal tepkisidir.
– Her insanın hayatı, bir sanat eseri olmalıdır.
– Gerçek inanç, şüpheyi içeren bir teslimiyettir.
– Korku, insanın en derin varoluşsal deneyimidir.
– Bir insanın değerini, yaptığı seçimler belirler.
– İnsan, yalnızca kendi hayatını anlamlandırabilir.
– Büyüklük şu ya da bu olmak değil,kendin olmaktır.
– Kendini keşfetmek, yaşamın en büyük mücadelesidir.
– Çünkü ebediyen vazgeçmiş olan kendi kendine yeter.
– Sonsuz özlemlerle dolu bir kalp, asla tatmin olmaz.
– Sessizliklerin en kesini susmak değil, konuşmaktır.
– Korku, insanın özgürlüğünü keşfetmesinin bedelidir.
– Aslında avarelik hiç de kötülüklerin anası değildir.
– Bir insanın ne olduğu, ne yaptığından daha önemlidir.
– Kendi kendine karşı dürüst olmak, en zor doğruluktur.
– İstediğimiz şey, öteki parçamızın istemediği şeydir..!
– Dua etmek rabbi değiştirmez, ama dua edeni değiştirir.
Soren Kierkegaard Meşhur Sözleri
– Ben yalnızca ilginç bir kişiyim, sense ilginç konusun.
– Yaşamın anlamı, sürekli bir biçimde yeniden yaratılır.
– İnsan, kendi varoluşsal yolculuğunu anlamlandırmalıdır.
– Bilinç ne kadar artarsa umutsuzluk o kadar şiddetlidir.
– Sabır çok değerli bir meziyettir ve son gülen iyi güler.
– Bir erkek hiç bir zaman bir kadın kadar acımasız olamaz.
– İnsan, kendi varoluşunu anlamlandırma yeteneğine sahiptir.
– Meşgul olmak, bana bütün gülünç şeylerin en gülüncü görünür.
– Kendi varoluşunu keşfetmek, insanın en büyük amacı olmalıdır.
– Sadece daha önce değişmiş olanlar başkalarını değiştirebilir.
– An, zamanın ve ebediyetin birbirini dokundukları bir belirsizlik.
– Gökyüzü ve yeryüzünün Tanrısı senin hüznünü mutlulukla değiştirsin.
– Bir kızla aşktan başka bir sebeple evlenmek daima o kıza hakarettir.
– Ne olduğun gerçeğiyle yüzleş, çünkü seni değiştirecek olan şey odur.
– Kendinin sahibi olmayan bir adamın bir şeylere sahip olması çelişkilidir.
– Ümitsizliğin en derin biçimi, kendisi olmaktansa başkası olmayı seçmektir.
Soren Kierkegaard Kitap Alıntıları
– Karşılaştırma eylemi mutluluğun terki ve memnuniyetsizliğin başlangıcıdır.
– Aşk, insanın sahip olmadığı bir şeyin eksikliğini hissetmesi ve onu arzulamasıdır.
– Cesaret, korkunun yokluğu değildir; tam tersine, korkuya rağmen ilerleyebilmektir.
– Derin ruhlar, kendilerini topluma teslim etmezler, yalnızlıklarından ödün vermezler.
– Yaşam ancak geriye bakılarak anlaşılabilir; ancak sadece ileriye bakılarak yaşanabilir.
– Bütün düşüncenin en yüksek çatışkısı, düşüncenin, düşünemeyeceği bir şey bulma çabasıdır.
– Hayat, yalnızca geriye dönüp anlaşılan bir yolculuktur; fakat ileriye dönük yaşanmalıdır.
– En çok yaşamış olan uzun yıllar yaşamış olan değil, yaşamının anlamını en fazla anlamış olan insandır.
– Birey eğer kendini gerçekleştirmek istiyorsa, sürüden ayrılmak, sürünün yürüyüşüne ortak olmamak zorundadır.
Soren Kierkegaard En Çok Paylaşılan Sözleri
– Büyüklük şu ya da bu olmak değil, kendin olmaktır. An, zamanın ve ebediyetin birbirini dokundukları bir belirsizlik.
– Hiçbirine inanma dostum; anladıkları hiçbir şey yok; anlasalardı yaşamları bunu gösterirdi ve eylemleri bilgilerini yansıtırdı.
– Aslında avarelik hiç de kötülüklerin anası değildir, tam tersi, neredeyse tanrısal bir hayattır, yeter ki can sıkıntısına kapılma.
– Önemli olan birinin,tamamen kendisi,tek bir insan,bu belirli insan olma cesaretini göstermesidir. Tek başına tanrının önünde, tek başına bu muazzam zahmeti çekerek ve bu muazzam sorumluluğu taşıyarak.
– Tecrübe sahibi insanlar bir ilkeden yola çıkmayı çok akıllıca bulurlar. Ben de onların gönlü olsun diye, ?bütün insanlar sıkıcıdır’ ilkesiyle başlıyorum. Bu konuda sevgimesajlarim.com bana karşı çıkacak kadar sıkıcı biri yoktur herhalde.
– Eğer neyin sevilebilir olduğunu bilseydim, o zaman birini baştan çıkarma konusunda suçlu olup olmadığımı kesinlikle bilirdim; ama bunu bilmediğim için, kesinlikle bildiğim tek şey bunu yapmış olmayı istediğimin farkında olmadığımdır.
– Kaygı, insanın özü ve varlık yapısı ile ilgili varoluşsal bir durumdur. O, insanın doğasından, yapısından kopup gelir. İnsanlık niteliği arttıkça kaygı da yoğunlaşır, sentezdeki ruhsallık güçlendikçe kaygı da güçlenir. Kaygının yoğunluk derecesi insan olmanın, bir ben olmanın derecesini de verir.
– İnsanların çoğu, sonucun ne olacağından kuşku duymayacak kadar fazla bilinçsiz yaşamaktalar; zihnin derin bağından yoksun yaşamları, ister çocukların sevimli saflıkları, ister budalalık söz konusu olsun, karışık olayların, bir parça eylemin, rastlantının bir dağınıklığından başka bir şey değildir; onları bazen iyilik yaparken, daha sonra kötülük yaparken ve her şeye yeniden başlarken görürüz; umutsuzlukları bazen bir öğle sonrası kadar sürer veya üç haftaya kadar uzanır ama bir kez daha işte neşelenirler ve bir daha bütün gün umutsuzluğa kapılırlar. Onlar için yaşam, içine girilen bir oyundan başka bir şey değildir; ama hiçbir zaman her şeyi, her şey için tehlikeye atamazlar, hiçbir zaman yaşamı sonsuz ve içedönük bir sonuç olarak tasarımlayamazlar. Aynı zamanda aralarında olayları sadece birbirinden ayrı olarak, şu veya bu iyi davranış, şu veya bu yanlış davranış şeklinde tartışırlar.
Henüz yorum yapılmamış.