Web sitemize hoşgeldiniz, 15 Eylül 2024
Anasayfa » Ünlü Sözleri » Adam Phillips Sözleri

Adam Phillips Sözleri

Adam Phillips Sözleri

Sayfa İçeriği:  Adam Phillips Sözleri, Adam Phillips Sözleri Kısa, Adam Phillips Sözleri Resimli, Adam Phillips En Güzel Sözleri, Adam Phillips Sözleri Facebook, Adam Phillips Sözleri Tumblr

Adam Phillips Sözleri

Hiç kimse övgüye karşı kayıtsız değildir; ama bir kişinin övgüyü karşılama biçimi en iyi karakter testidir.

Kendimize hangi konuda izin verirsek başka bir konuda yasak koymuş oluruz.

Aşık olduğunuz insan aslında rüyalarınızın erkeği ya da kadınıdır; daha tanışmadan önce onu hayal etmişsinizdir.

Rutin rahatlık vericidir ama bizi uyutmakla tehdit eder.

Yasaklama arzuyu baskı altına alır. Bir şeyi tuhaf bir biçimde al benili hale getirir. Bizi itaatkâr yapar ama aynı zamanda bize hayaller kurdurur…

Bencillik, kişinin dilediği gibi yaşaması değil, başkalarından kendi istediği gibi yaşamalarını talep etmektir.

Hiçbir kural güvenli değildir, ama kuralların varolma nedeni kendimizi güvende hissetmemizdir.

Bir şeyi başarıyla yasaklamak belli oranda gözdağı gerektirir; aslında yasaklar buna dayanır.

En cömert, en yüceltici aşkımızı kendimize ayırırız. Başkaları onu kötüye kullanabilir ne de olsa. Ben sevdiğim insanları dışarıda bırakmakta özgürüm, ama onlar ben istemedikçe asla beni dışarıda bırakmamalılar.

Hayatımda hüsranların, çıkıp gitme arzularımın, tatmin olma istediklerimin, deli rolü oynadığım anların sonu gelmeyecek.

Bu kadar sansür ve yargılama gerektiğine göre tıka basa yasak hazlarla doluyuz demektir.

Arzulayan ama eyleme geçmeyen kişi ancak hastalık doğurur.

Nerede mutlak otorite varsa orada konuşmanın sabote edilmesi söz konusudur. Nerede dogma varsa orada tamamlanmamış deney vardır.

İnsanın kendine ait düşünceleri olması bencillik değildir. Kendi düşünceleri olmayan insan hiç düşünmüyor demektir.

Delilik size tahammül edebilen hiç kimse bulamadığınızda olan şeydir.

Kendimizden ne denli korkmamız gerektiğini bilmeyiz aslında, çünkü bunu bulma fırsatını kendimize hiç tanımamışızdır.

Gerçek ilişki fikrinin yerine zevkli ilişki fikrini koymaya ihtiyacımız var.

Zihinlerimizi daraltmak isteriz belli başlı biçimlerde konuşmak ve yazmak isteriz çünkü isteklerimize, olasılık hissimize sınır koymak isteriz.

İnsanın komşusundan kendisi gibi düşünmesini, kendisiyle aynı görüşlere sahip olmasını istemesi son derece bencil bir davranıştır.

Biri sizi hüsrana uğratabiliyorsa ona değer verdiğinizi bilirsiniz.

Bir şeyi cezalandırılma korkusuyla yapmamakla yanlış olduğuna inandığımız için yapmamak arasında büyük bir fark vardır.

En yasaklayıcı yönlerimizle tartışabilmeli ve başkalarının da tartışmasına izin verebilmeliyiz.

Yasalarımızın olma nedeni arzularımızın olması değildir: Yasalarımız olduğu için arzularımız vardır, buna inanmamızı isterler. Yasa isteklerimizi bizim için düzenler.

Her şeyi korkularınla savaşarak öğrenirsin; vicdan ise, bu senin savaşamayacağın bir korku.

Başkalarından bizim tarihimizi kendi tarihleriymiş gibi kabullenmelerini isteyemeyiz.

Sevgiyi kaybetmekten korkarız. Sevgiyi kaybetmekten korkmak demek belli sevgi türlerini yasaklamak demektir.

Geri dönen kişi asla terk etmemiştir.

İnsanların sağduyusunun görevi kırmızı ışığa devredildi. Ne zaman durmaları gerektiğini önceden de biliyorlardı, ama artık ne zaman durmaları gerektiği kendilerine söyleniyordu.

Kendimize karşı duyduğumuz korkuyu asla layıkıyla alt edemeyiz.

İçimizde bir yargıç ve suçlu vardır ama jüri yoktur.

Yasak olanı yapmak isteriz. Oysa yasak olmayan hiç emir vermez.

Güvenceye o kadar açız, başkalarının hayatlarını emsal alarak, alıntıyla yaşamaya o kadar ihtiyacımız var ki…

Bilgi bizi tercih yapmamız için önümüze daha çok seçenek koyarak değil, imkansız şeylere kalkışıp hüsrana uğramamızı engelleyerek özgürleştirir.

Yaşam boyu sürecek bir romansın anahtarı olan hayal kırıklığı.

Geleceğin bilinmezliğine katlanma yollarından biri onu aslında geçmiş gibi, sanki geçmiş bizim bilmediğimiz bir şeymiş gibi görmekten geçer.

İnsanları sevmenin bir yolu, bizi dışarıda bırakan arzuları olduğunu, yani aynı anda birden çok insanı sevmenin ve arzulamanın mümkün olduğunu kabul etmektir. Herkes bunun doğru olduğunu bilir, ama gene de sevdiğimiz insanların bunun kendileri için de geçerli olduğuna inanmalarını istemeyiz.

Diyelim ki annenize daha fazla benzemeye razı oldunuz; ondan ne kadar farklı olduğunuzu keşfedersiniz. Diyelim annenizden farklı olmaya adadınız kendinizi; ona dönüşürsünüz. Çift olmanın birinci ilkesi budur. Çift olmanın ikinci ilkesi ise şudur: Zaten farklı olmadığınız birine benzeyemezsiniz.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz