Eckhart Tolle Sözleri

Eckhart Tolle, 16 Şubat 1948’de Almanya’nın Lünen kentinde doğmuştur. Asıl adı Ulrich Leonard Tölle’dir. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında içe dönük, düşünceli ve zaman zaman mutsuz bir birey olarak yaşamıştır. Ailesinin ayrılığı, savaş sonrası Almanya’nın travmatik atmosferi ve çevresindeki çatışmalı ilişkiler, onun iç dünyasını erken yaşta etkilemiştir.
Tolle, 13 yaşında İngiltere’ye taşınmış, daha sonra İspanya’da bir süre yaşamış ve üniversite eğitimi için tekrar İngiltere’ye dönerek Londra Üniversitesi’nde felsefe, psikoloji ve edebiyat alanlarında eğitim almıştır. Ardından Cambridge Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmıştır. Ancak tüm akademik başarılara rağmen, hayatında derin bir iç boşluk ve anlam arayışı devam etmiştir.
29 yaşına geldiğinde, Tolle ağır bir depresyonun içindeyken bir gece varoluşsal bir kriz yaşamıştır. O an, zihnindeki “ben” ile “gerçek benlik” arasındaki farkı fark etmiş, zihinsel çöküşünün ardından içsel bir sessizlik ve huzur haliyle uyanmıştır. Bu deneyim, onun hayatının dönüm noktası olmuş ve sonraki yıllarını bu içsel uyanışı anlamaya, yaşamaya ve paylaşmaya adamıştır.
Bu dönüşümden sonra yıllarca özel bir işi olmadan sade bir hayat yaşamış, meditasyon yapmış ve doğayla iç içe kalmıştır. Zamanla bu içsel bilgeliğini başkalarıyla paylaşmaya başlamış ve verdiği seminerlerle dikkat çekmiştir. 1997 yılında yazdığı “Şimdi’nin Gücü (The Power of Now)” adlı kitabı, dünya çapında büyük ilgi görmüş, sayısız dile çevrilmiş ve çok satanlar listesine girmiştir. Bu kitap, Oprah Winfrey’nin de dikkatini çekmiş ve onun desteğiyle Tolle daha geniş bir kitleye ulaşmıştır.
Tolle, daha sonra “Yeni Bir Dünya” (A New Earth) ve “Sessizliğin Gücü” (Stillness Speaks) gibi kitaplarını yayımlamış, bu eserlerle de ruhsal öğretisini derinleştirmiştir. Yazılarında sıkça şimdi’de kalmanın, egoyu aşmanın, farkındalığın ve kabulün önemine vurgu yapar. Tolle’ye göre gerçek özgürlük, zihnin ötesindeki bilinçte ve anda mevcuttur.
Bugün Eckhart Tolle, çağdaş ruhani öğretmenler arasında en çok tanınan isimlerden biridir. Konferanslar vermekte, online platformlar üzerinden seminerler düzenlemekte ve insanlara zihinsel gürültünün ötesine geçerek, anda olmanın gücünü anlatmaya devam etmektedir. Kitapları, sade ama derin üslubuyla, hem bireysel dönüşüme hem de kolektif bilinç gelişimine katkıda bulunur.
Eckhart Tolle Sözleri Özlü
– Sessizlik, varlığın şarkısıdır.
– Zihnin sustuğunda, evren konuşur.
– Bilinç uyandığında, dünya değişir.
– Var olmak, yapmaktan daha değerlidir.
– Acı, şimdiyle kavga ettiğinizde doğar.
– Zihin sustuğunda, kalp duyulmaya başlar.
– Şimdiki anı kaçırmak, yaşamı kaçırmaktır.
– Zihninizi değil, farkındalığınızı izleyin.
– Her sorun zihinde başlar, şimdi’de çözülür.
– Varlık hissedilmelidir. Varlık düşünülemez.
– Gerçek dönüşüm dirençsizliğin içinde büyür.
– İnsanı olgunluğa götüren en hızlı at ıstıraptır.
– Zihnin ötesinde bir zeka vardır; ona teslim olun.
– Anda kaldıkça, her şey tam zamanında gerçekleşir.
– Şu anın farkındalığı, her türlü korkunun ilacıdır.
– Yaşamda neye direnç gösteriyorsanız, sizi o yönetir.
– Şimdiki anı kabullenmek, hayatın ritmiyle uyumlanmaktır.
– Sükûnet, sesin yokluğu değil, varlığın gerçek yankısıdır.
– Acı, direnmenin başka bir adıdır; kabul ise özgürleşmenin.
– Direnç, zihnin ta kendisidir. (Şimdi’nin Gücü Uygulama Kitabı)
– Siz düşünceleriniz değilsiniz; onları izleyen farkındalıksınız.
– Geçmiş, şimdiki zaman üzerinde en ufak bir güç sahibi değildir.
– İç huzur, dış koşulların değil, içsel farkındalığın bir sonucudur.
– Yaşam, ancak zihinsel yorumlar sustuğunda kendi saf haliyle görülür.
– Direnmeden yaşamaya başladığında, yaşam da sana direnmekten vazgeçer.
– Gerçek değişim, geleceği düşünerek değil, şimdi’de kök salarak başlar.
– Ego hayatta kalmak için drama ister; bilinç ise sadece dinginlik arar.
– Acıdan kurtulmak için savaşma, onu fark et ve onun içinden nazikçe geç.
– Bağımlılık gittiğinde, artık kaybetme korkusu kalmaz. Hayat kolayca akar.
– Hayat, kontrol edilecek bir şey değil, fark edilip yaşanacak bir akıştır.
– Şimdi’de kalmak, hayatı kontrol etmek değil, onunla dans etmeyi bilmektir.
– Her an, sana bir şey öğretmek için vardır; yeter ki onu dinleyecek kadar dur.
– Düşünceler ne kadar güçlü olursa olsun, gözlemleyen bilinç onlardan büyüktür.
– Varlık, isimlerin ve formların ötesinde bir alan; orası senin gerçek evindir.
– Düşünceler gelip geçer; ama sen onları gözlemleyen, değişmeyen farkındalıksın.
– Zihin, sürekli bir şeylere ulaşmak ister; kalp ise sadece şimdi’de var olmayı bilir.
– Bazen teslimiyet, anlamaya çalışmaktan vazgeçip, bilmemek ile barış içinde olmaktır.
– Varlığın farkındalığını yeniden kazanmak ve o ‘hissetme idrakinde’ kalabilmek aydınlanmadır.
– Mutsuzluğun temel nedeni asla durumun kendisi değildir, sizin durum hakkındaki düşüncelerinizdir.
– Siz kendinizi geçmişte ya da gelecekte bulamazsınız. Kendinizi bulabileceğiniz tek yer Şimdi’dir.
– Şimdiki zamanın sahip olduğunuz tek şey olduğunu fark edin. Şimdiyi hayatınızın odağı haline getirin.
– Bazen bir şeyleri oluruna bırakmak, Onlara sarılmaya, uğraşmaya göre kat kat daha güçlü bir eylemdir.
– Zihnin sessizliğinde, gerçek benliğini fısıldayan bir huzur vardır; o huzur seni olduğun yere çağırır: şu ana.
– Şimdiki an, varlığın kapısıdır; geçmişin yüküyle ya da geleceğin hayaliyle değil, sadece buradaki farkındalıkla açılır.
– Eğer bir insan karşısındaki insanı kendisinin bir parçası olarak algılasa, ona nasıl zarar verebilir ki? (Şimdi’nin Gücü)
– Geçmiş, zihninin bir gölgesi gibi peşinden gelebilir; fakat sen ışığın kaynağında durduğunda, gölge düşecek bir yer bulamaz.
– Bir kişiyi dinlerken sadece kulaklarınızla değil tüm bedeninizle dinleyin. Dinlerken içsel bedeninizin enerji alanını hissedin.
– Bazı değişimler yüzeyde olumsuz gözükür. Ama sonunda fark edersin ki, yeni şeylerin oluşması için hayatında boşluk yaratılmaktadır.
– Sürekli hayat şartlarınızı iyileştirmeye çalışarak huzuru bulamazsınız. Onu, yalnızca gerçekte kim olduğunuzun farkına vararak bulabilirsiniz.
– Olana direnç göstermemeyi öğrendim; mevcut anın olmasına izin vermeyi ve şeylerin kalıcı olmayan doğasını ve koşullarını kabul etmeyi öğrendim.
– Sürekli şikayet edip kurban rolü oynamaktan vazgeçin.. Ya olduğu gibi bırakın ya değiştirin ya da kabullenin. Bunun dışında tüm seçenekler deliliktir.
– Eğer çektiğiniz ıstırabı çekmemiş olsaydınız, bir insan olarak hiçbir derinliğe, alçakgönüllülüğe, şefkate sahip olamazdınız. Şimdi bu sözleri okuyor olmazdınız. (Dinginliğin Gücü)
– Kendinize şunu sorun: Yaptığım şeyde sevinç, rahatlık ve hafiflik var mı? Eğer yoksa, zaman şimdiki anı örtüp karartıyor ve yaşam bir yük ya da bir mücadele olarak algılanıyor, demektir.
– Doğmalar ortak kavramsal hapishanelerdir. Ve garip olan şey şu ki insanlar içinde bulundukları hapishaneyi severler, çünkü o onlara bir güvenlik duygusu ve sahte bir ”Biliyorum” duygusu verir.
– Mutsuzluğun başlıca nedeni asla durum değil, sizin onunla sevgimesajlarim.com ilgili düşüncelerinizdir. Düşündüklerinizin farkında olun. Onları durumdan ayırın. Durum daima tarafsızdır, durum daima olduğu gibidir. (Yeni Bir Dünya – 52 Uyanış Kartı)
– Gerçeği arama. Sadece görüşlerine sıkı sıkıya tutunmaktan vazgeç. Bu ne demektir? Kendinizi zihinle tanımlamaktan vazgeçin demektir. Bunu yaptığınızda, zihnin ötesinde kalan gerçek kimliğiniz zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
– Göğsümün içinden gelen bir sesin, ‘hiçbir şeye direnme’ dediğini duydum. Bir ‘boşluğun’ içine çekildiğimi hissediyordum. Sonra bu ‘boşluğun’ dışımda değil, içimde olduğunu hissettim. Birden artık hiçbir korku hissetmez oldum ve ‘o boşluğa’ düşmeme izin verdim. Ondan sonra ne olduğunu hiç hatırlamıyorum.
– Eylem gerekli olsa da, dışsal gerçekliğimizi ortaya koymada sadece ikincil bir faktördür. Yaratımda öncelikli faktör bilinçtir. Ne kadar aktif olursanız olun, ne kadar gayret gösterirseniz gösterin, dünyamızı bilinç durumunuz yaratır ve o içsel seviyede bir değişiklik yoksa eylemlerinizin azlığı ya da çokluğu hiçbir şey fark ettirmez. Yalnızca aynı dünyanın değiştirilmiş versiyonlarını yeniden ve yeniden yaratırsınız. Egonun dışsal bir yansıması olan dünyanın.” (Hayatla Bütünleşmek)
– Siz kimsiniz gerçekten? Bunun siz oldugunu nereden biliyorsunuz? Eger bir kisi oldugunuzu söylüyorsaniz , bunu bilmenizin nedeni,size böyle ögretilmis oldugudur. Eger iyi ya da kötü cahil ya da bilgili oldugunuzu söylüyorsaniz,bunlar sadece zihninizde ki kavramlardir. Hepsi siz uykuya daldiginiz anda unutulup gider. Unutulan bir sey asla kesinlik tasimaz. …..Siz özgürsünüz, siz bütünsünüz. sonsuzsunuz. Siz sinirsizsiniz,siz farkindaliksiniz ve farkindalik bilinçtir. (Cebinizdeki Elmas)
– Anda var olmadığın takdirde, zihnin tarafından yönetilmeye devam edeceksin. Kafanda bulunan, uzun bir süre önce öğrendiğin senaryo, koşullanmıs zihnin, düşünce tarzını ve hareketlerini dikte edecek. Bundan kısa aralıklar için kurtulabilirsin belki, ama çok nadiren bu durumu uzun süre sürdürebilirsin. Ve bu durum, ‘bir şeyler yanlış gittiğinde’ yada ‘altüst olduğunda’ özellikle geçerlidir. İşte bu koşullanmış, istem dışı, otomatik ve önceden kestirilebilir tepkine sebep olan zihin ile özdeşleşmiş bilinç halinin altında yatan tek temel duygu vardır ki, onun da adı: korku dur.
Henüz yorum yapılmamış.