Web sitemize hoşgeldiniz, 14 Eylül 2024
Anasayfa » Ünlü Sözleri » Osho Sözleri

Osho Sözleri

Osho Sözleri

Osho, asıl adı Chandra Mohan Jain olan, 11 Aralık 1931’de Hindistan’da doğmuş ve 19 Ocak 1990’da vefat etmiş olan, Hintli bir ruhani lider ve mistik düşünürdür. Osho, özellikle Batı’da “Rajneesh” adıyla da tanınır. Ruhsal ve kişisel gelişim konularında özgün yaklaşımları ve meditasyon teknikleri ile ünlüdür.

Osho En Güzel Sözleri

– Aşka düşme, aşkla yüksel.

– Mutluluk, anda yaşamaktır.

– Her an, yeni bir fırsattır.

– Öğrenmek, yeniden doğmaktır.

– Her şeyin merkezinde sen varsın.

– Gülümseme, ruhun ışığını yansıtır.

– Sevgi, bütünsel bir varoluş halidir.

– Hayat, bir serüvendir; tadını çıkar.

– Hayatın ritmi, meditasyonun ritmidir.

– Kendini tanımak, tüm evreni tanımaktır.

– Sonsuz mutluluğu istemekte açgözlülüktür.

– Bir keresinde bir müslüman bana demişti ki

– Kendini ifade et ve dünyaya katkıda bulun.

– Kendine güven ve içsel rehberliğini takip et.

– Gerçek mutluluk, beklentilerden özgürleşmektir.

– Sevgi dolu bir kalp, her zaman doğru yolu bulur.

– Zihnin suskunluğunda, kalbin sesini duyabilirsin.

– Başkalarını değiştirmek yerine, kendini değiştir.

– Kadına saygı duymalısın o varoluşun bir armağanıdır.

– Kendine olan sevgin, dünyaya olan sevginin temelidir.

– Kendin ol ve bil ki yalnızca kendin olman yeterlidir.

– Kendi kalbini dinlemelisin, o senin tek öğretmenindir.

– Hükmetme isteği, aşağılık kompleksinden ileri gelir…

– Kendi başına bir ışık ol. Ödünç alınmış ışıkla yaşama.

– İyileşebilirsin, çünkü hastalığın yalnızca bir düşünce.

– İnsanlar daha az bildikçe, onu daha çok inatla bilirler.

– Zeka masumiyetin tadıdır, zeka masumiyetin güzel kokusudur.

– Gerçek bilgi, kalpten gelir, zihin yalnızca verileri toplar.

– Düşünceyi bırakmanın iki yolu vardır; ya meditasyon ya sevgi.

– AŞK, kendi içindeki gökyüzünün farkına vardığın zaman yaşanır.

– Hiçbir din yoktur, herhangi bir tapınağa gitmeye gerek yoktur.

– Sabah günün sana bir fırsat daha verdiğini anımsa, minnettar ol.

– Beni fikirlerine göre yorumlayamazsın. Sana çok fazla dert olurum.

– Sonsuz mutluluk amaçtır ve farkındalık da ona doğru giden yoldur…

– Sen cevapları ezberliyorsun ama, hayat asla aynı soruyu tekrarlamaz.

– Basit olan ego için cazip değildir, basit olan egonun ölümü demektir.

– Tanrı bu yerlerden çoktan gitmiştir, Bu yerler Tanrının mezarlarıdır.

– Dinleyeni olmadığından değil, anlayanı olmadığından sessizleşir insan.

Osho Kitap Alıntı Sözleri

– Dua nedir? Sevgi ve teslim olmaktır. Sevginin olmadığı yerde dua da olmaz.

– Aşk, bir başkasının varlığında kendi varlığının derinliklerine ulaşmaktır.

– Biz bir rüyanın içinde yaşıyoruz. Uyanık olduğumuzu düşünsek bile uykudayız.

– Sevme kabiliyeti olan bir insan eninde sonunda kendi varlığını keşfedecektir.

– Çocuklara saygı göster, çünkü onlar kaynağa daha yakındır, sen çok uzağındasın.

– Eğer dünyada barış ve huzur istiyorsanız onu ilk kendi kalbinizde yaratmalısınız.

– Kendi köklerine tutunursan, en sert rüzgarların bile seni etkilemediğini görürsün.

– Tanrı aşktan da vahşidir. Kilisenin Tanrısı, tapınağın Tanrısı yalnızca bir idoldür.

– Sadece sıradan olmak dünyanın en sıra dışı işidir, çünkü herkes sıra dışı olmak ister.

– İtaat eden çocuk her zaman sıradandır; itaatsiz olmak demek, biraz zekaya ihtiyaç duyar.

– Tüm bayraklar yakılmalı, tüm ayrılıklar yok edilmeli ve bir tek insanlık ilan edilmelidir.

– Sadece sevmeye başla. Yavaş yavaş… Çok daha fazla sevginin sana geri döndüğünü göreceksin.

– Aşıklar birbirinin içinde ölür. Ve ancak birbirinde ölmeye çoktan razı olanlar ‘sevgili’ olur.

– İnsan sürünmek ve emeklemek için bu dünyada değildir. O en yükseğe uçabilecek kapasiteye sahiptir.

– Tekbaşınalıktan, kendinden kaçma, kendi içine dal. Sadece okyanusun içine dalarak inciler bulunabilir.

– Çünkü bütün huzursuzluğun, bütün sıkıntının nedeni zihnin kendisidir. Huzur, zihin olmadığında vardır.

– Kendin hakkındaki tüm fikirlerin; kendin hakkında bir fikri bile olmayan kimselerden ödünç alınmıştır.

– Çözülmesi gereken bir sorun değildir hayat; yaşanılması gereken bir gizemdir. Bırak hadi yaşa o gizemi.

– Sevgi evlilik tarafından yok edilmez. Sevgi nasıl sevileceğini bilmeyen insanlar tarafından yok edilir.

– Aşk bir gizemdir o varken herşey cennet gibi görünür. O gittiğinde ise her şey bayat ve anlamsız görünür.

– Sadece şefkat iyileştiricidir. Çünkü insanın içindeki tüm hastalıklar sevginin eksikliğinden kaynaklanır.

– Sana çiçeği verebilirim, ama kokuyu nasıl verebilirim. Burnunu temizlemek ve daha duyarlı olmak zorundasın.

– Karanlıkla ilgili endişenlemeyi bırakın ve ışığı açın. sadece karanlığı düşünen insanlar aydınlığı asla bulamazlar.

– Eğer ağlamazsan, yavaş yavaş gülüşünde bozulacak. Çünkü her şey birbiriyle bağlantılı! Ağlayamazsan, gülemezsin de!

– Kıskanç adam cehennemde yaşar. Karşılaştırmayı bırakırsan kıskançlık yok olur, acımasızlık yok olur, sahtelik yok olur…

– Eğer sen farkındalıkla yaşarsan, her gün senin için bir altın fırsata dönüşecektir. Her şey senin farkındalığına bağlıdır.

– Sözsüz olanı duymak için sen de sözsüz olmak zorundasın, çünkü ancak aynı aynıyı duyabilir, ancak aynıyla ilişki kurabilir.

– Dünyadaki en büyük mucize senin olman, benim olmam. Olmak en büyük mucize ve meditasyon bu büyük mucizenin kapılarını açıyor.

Osho En Çok Beğenilen Sözleri

– Sevgi eğitim gerektirmez ve dostluk öğrenmen gereken bir şey değil. Öğrenilmiş bir dostluk, dostluk değil sadece sömürü olur.

– Sadece kendin olmak için varsın. Rahatla! Ve sadece kendin ol. Bireyselliğine saygı duy ve kendi imzanı atacak cesarete sahip ol.

– Sadece birey; bilincin ve farkındalığın zirvelerine yükselebilir. Daha çok kalabalığa ait oldukça, daha derin karanlığa düşeceksin.

– Dünya güzel bir yerdir çünkü sessizliğini, medatifliğini tanıklığını test etme fırsatı verir. Dünyanın içinde ol ama dünyadan olma.

– İnsan anlamaya çalışacağına baskı kurar, ilişki kuracağına manipüle eder çünkü birisiyle ilişki kurmak büyük bir anlayış gerektirir.

– Gerçek disipline sahip bir adam asla biriktirmez; her an öğrendiği şeyin olduğunu hisseder ve tekrar cahil olur. Bu cahillik ışık saçar.

– Aşk özgürlük verir. Eğer özgürlük ve aşka sahip olursan başka şeye ihtiyacın kalmaz. Elde etmişsindir. Sana yaşam işte bunun için verildi.

– Hiçbir şeyi ayıplama. Aksine, onu kullan. Herhangi bir şeye karşı olma. Nasıl kullanılabileceğinin ve dönüştürülebileceğinin yollarını ara.

– Aşka engel olan herşeyden kurtulmayı öğren. Aşk varlığının derinliklerinde akıyor. Ama üzerinde kaldırılması gereken bir sürü taş toprak var.

– İnsanlar aşkın kör olduğunu söylerler çünkü aşkı bilmezler. Ben onlara sadece aşkın gözleri olduğunu söylüyorum. Aşk dışında her şey kördür…

– Arzusuz olduğunda farkında olursun ,farkında olduğunda arzusuz olursun. Madalyonun iki yüzü var: Biri arzusuzluk diğeri de farkındalık ve bilinç…

– Aşkını arındır ve o dua haline gelecektir. Zekanı arındır ve o bilgeliğin haline gelecektir. Kendini tamamen arındır ve sen bütünle bir hale geleceksin.

– Yaratıcı ol dediğim zaman, Herkesin gidip büyük bir ressam ya da şair olmasını söylemiyorum. Ben sadece bırak hayatın bir Resim, bir şiir olsun diyorum.

– Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunlaşırsın, hiç kimseden beklentiye girmediğin gün yara almazsın. Hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın.

– Zenginlik senin içtenliğindir, samimiyetindir, hakikatındır, sevgindir, yaratıcılığındır, duyarlılığındır, meditasyon halindir. Bu senin gerçek refahındır.

– Kızgınlığınla, hırsınla, cinselliğinle savaşmak zorundasın çünkü güçsüzsün. Öyleyse gerçekte sorun kızgınlık, hırs ve cinsellik değildir, sorun güçsüzlüktür.

– Tanrı yoktur ama senin içinde bir Tanrı fikri vardır ve ben bu fikirle onu bırakmanı, temiz olmanı ve hayatın için tüm sorumluğu almanı söyleyerek savaşıyorum.

– Sen kendini açığa vurma cesareti gösterdin. Buna çok sevindim. Ben herkesin ne kadar çirkin görünürse görünsün kendini açığa vuracak kadar cesur olmasını istiyorum.

– Eğer aşk kalbinde yeşerirse, tanrısallığa gebe kalırsın. O, senin içinde büyüyen tanrısallıktır. Sen yavaş yavaş kaybolursun ve geriye sadece saf tanrısallık kalır.

– Eğer bir anne babaysanız, çocuğunuza bilinmezliğin kapılarını açın ki keşfetmeyi öğrensin. Çocuğunuzu bilinmezlikten ürkütmeyin; tersine, bu yolculukta ona destek olun.

– Büyüme bir daire içinde hareket etmediğin anlamına gelir; her gün hatta her an yeni bir şey olmaktadır. Ve bu ne zaman mümkün hale gelir? Yoğun olarak yaşamaya başladığında.

– Dünyadan vazgeçmenin gereği yok. Yalnızca korkaklar ondan vazgeçer. Dünyada yaşa, o deneyimi yaşa. O bir okuldur. Himalayalarda büyüyemezsin, yalnızca dünyada büyüyebilirsin.

– Şayet senin yaşam ateşin yanmıyorsa, nasıl olur da başkalarının yanmayan kandillerini yakabilirsin? Senin alevinin yanıyor olması şarttır; ancak o zaman başkalarını ateşleyebilirsin.

– Varoluşun bütününe bak ve onların bir olduğunu göreceksin. Düşman dost haline geldiğinde, dost da düşman haline geldiğinde bütün ikilik kaybolur. Bu savaş değildir. Bu, kralların yoludur.

– Unutma ki paranın, gücün ve saygınlığın hiçbir anlam ifade etmediği değerler dünyasına girmediğin sürece kendine özgü bir yaşam süremezsin. Kendine özgü olan bir yaşamın aroması ise aşktır.

– Ben sana cahillik öğretiyorum. Ve ben sana bir çocuk gibi ol derken her zaman öğrenmeye devam et, hiçbir zaman bilgili olma demek istiyorum. Bilgi ölü bir şeydir, öğrenme canlı bir süreçtir.

Osho Sözleri Facebook

– Hiç bir şeye gıpta etme! Çünkü bir kez gıpta etmeye başladığında, öz zihnini, kozmik zihin ile bağlantını kaybedersin. Arzu ve düştün. Asıl düşüş, arzu yoluyla olur. O halde, hiç bir şey arzulama.

– Eğer masumsan cesarete ihtiyacın yoktur. Netliğe de ihtiyacın yoktur; çünkü hiçbir şey masumiyetten daha net, daha şeffaf olamaz. O yüzden asıl sorun insanın kendi masumiyetini nasıl koruyacağıdır.

– Toplum, önemli olan her konuda, kadını gözardı etmiştir. Şükür ki böylece, bir anlamda, erkek canavara dönüşürken, kadın hala insan kalabilmiştir. Erkeğin bütün dünyası ya öldürmek yada öldürülmektir.

– Dünyayı unut yalnızca kendine aşık ol. Manevi arayış aslında kişinin kendisine aşık olma arayışıdır. Dünya diğerlerine karşı aşık olmaya yönelik bir yolculuktu. Maneviyat ise kendine aşık olma yolculuğudur.

– Sevgi senin sahip olmadığın şeyi bırakmanı gerektirir ve sevgi sana her zaman sahip olacağını vermeye hazırdır. Sevgi sana kendi özünü verir, ego seni kendi özünden gizlemeye devam eder. Sevgi seni kendine açar.

– Kişi, hayatı tüm problemleri ile kabul etmek zorundadır. Kişi, hayatın içinden korunma olmadan geçmek zorundadır; kişi kendi yolunu aramalı ve bulmalıdır. Hayat kendini bulmak için bir fırsat, bir meydan okumadır.

– Neyi seversen, o olursun. Sevgi simyadir. Asla yanlış şeyi sevme çünkü seni dönüştürecektir. Hiçbir şey sevgi kadar dönüştürücü değildir. Seni daha yükseklere, doruklara çıkabilecek bir şeyi sev. Senin ötende bir şeyi sev.

– Farkındalık her şeyi açan anahtardır. O. varoluşun tüm kilitlerini açar. Farkındalık senin an be an, uyanık. halde, kendinin bilincinde olarak ve etrafında olan biten her şeye anında yanıt verme bilinciyle yaşaman demektir.

– İlişki kuracaksın ama muhtaç olmayacaksın; seveceksin ama sevgin bir ihtiyaç olmayacak. Seveceksin ama sahip çıkmayacaksın; seveceksin ama kıskanmayacaksın. Ve sevgi, içinde kıskançlık olmadığı, sahip çıkma olmadığı zaman sevgidir.

– Istırabından kurtulmak istersen, mutlu olma arzunun dışına çıkmak zorunda kalacaksın; o zaman hiç kimse seni perişan edemez. Freud’un kaçırdığı nokta buydu. Mutlu olma arzusunun kendisinin, ıstırabın sebebi olabileceğini anlayamadı.

– İçinde çocuk olmayan binalar taştan ibaret. İçinde çocuk olmayan bir bahçenin yeşili bile yeşil gibi değil. İçinde çocuk olmayan bir dünya, bomboş. Çocuklara saygı gösterin çünkü onlar, bizim büyüyüp kaybettiğimiz her şeye sahipler.

– İçinden nasıl geliyorsa öyle davran, sonuçları düşünmeden. Bu hayat kısa ve herhangi bir şekilde sonuçları düşünmekle harcanmamalı. İnsan tam olarak, yoğun olarak, neşeyle ve açık bir kitap gibi yaşamalı, isteyenin okuyabileceği bir kitap.

– Aşk bir esinti gibidir. Sadece geldiğini görürsün. Eğer oradaysa oradadır, sonra gider. Ve o gittiğinde gitmiştir. Aşk bir gizemdir, ona hükmedemezsin. Hiçbir nedenle aşka hükmedilmemelidir, aşk yasallaştırılmamalıdır, aşk zorlanmamalıdır.

– Evrensel doğru ve yanlış var mıdır diye soruyorsun. Evrenselliği bilen ve uyanık olan bir insan; artık coğrafyanın, birilerinin ya da zihnin parçası değildir. O; yalnızca saf bir farkındalıktır. Bu halde hiçbir şey doğru, hiçbir şey de yanlış değildir.

– İnsan; yeryüzündeki en zayıf hayvan olduğu kabul edilmek zorundadır. Onun bütün davranışlarının, bütün aidiyetlerinin, gruplaşmalarının temeli budur. O kendisinden daha büyük bir şeyin parçası olmak zorundadır; ancak o zaman kendisini güvende hisseder.

– Meditasyon tamamen yalnız olabilme kapasitesi demektir ve aşk tamamen beraber olabilme kapasitesidir. Aşk beraber olmaktan keyif almaktır, meditasyon tekbaşınalıktan, yalnızlıktan keyif almaktır. İkiside aynı işi yapar, çünkü iki yoldanda ego yok olur.

– Eğer gerçekten kim olduğumu bilmek istiyorsan, sen de benim kadar boş olmalısın. O zaman iki ayna birbirine bakar ve yalnızca boşluk yansır. Sonsuz boşluk yansır; birbirine bakan iki ayna. Ama eğer bir fikrin varsa, o zaman bende kendi fikrini görürsün.

– Bana inanman ya da inanmaman mesele değildir. Eğer mesele bu olsaydı bana inanmakla problem çözülürdü. Ama mesele bu değil. Senin bana inanmanla öfken yine öfke olarak kalacak. Hırsın, aç gözlülüğün kalacak. Kıskançlığın olduğu gibi kalacak. Bana, İsa’ya

– Savaş sorun değildir, sorun bireysel saldırganlıktır; savaş sadece bireysel saldırganlığın toplamıdır. Sen protesto yürüyüşleri yapıp dur ve savaş durdurulmayacak. Eğlenceden hoşlanan birkaç kişi var; onları herhangi bir protesto yürüyüşünde bulabilirsin.

– Aşkın kalıcı olması gerektiğini düşünme. Ve bu senin aşk yaşamını daha güzelleştirecektir çünkü sen bugün birlikte olduğunuzu ve yarına ayrılacağınızı bilirsin. Aşk senin yuvana taze, hoş kokulu bir esinti gibi gelir. Ve onu, varoluş ona izin verdiğin süre

– Kalbini dinlersen, asla bölünmezsin. Kalbini dinleyerek neyin doğru, neyin yanlış olduğunu düşünmeksizin doğru yönde hareket edersin. Yani insanlığın bütün sanatı , kalbi bilinçli , tetikte ve dikkatli dinlemenin sırrından oluşacak. Ve hangi yolla olursa ol

– Sürekli başkalarının fikirlerini hesaba katan insanlar olgunlaşmamıştır. Onlar başkalarının ne düşündüğüne bağımlıdır. Onlar hiçbir şeyi özgün bir biçimde yapamazlar, dürüstçe söylemek istediklerini söyleyemezler; başkalarının duymak istediklerini söylerler.

– İnsanlar tekrar tekrar mutsuzluklarını anlatıp duruyorlar. hatta abartıyorlar bile, süslüyorlar, büyütüyorlar. olduğundan daha kötüymüş gibi gösteriyorlar. neden? Riske atacak hiçbir şeyin yok. ama insanlar bilinene tanıdık olana yapışıp kalıyorlar. tek bildik

– Eğer dünyayı değiştirmek istersen önce kendini değiştirmek zorundasın. Devrim ilk önce sana gelmelidir. Sadece ondan sonra onu başkalarının kalbine yayabilirsin. İlk önce sen dans etmelisin ve ondan sonra bir mucize göreceksin, diğerleri de dans etmeye başlamıştır.

– Çözüme odaklanmak yerine başkalarını suçlama alışkanlığı hepimize çok ağır bedeller ödetti. Başına gelen ne olursa olsun sadece sen sorumlusun. Eğer sorumluluğu başkalarının üzerine atmaya devam edecek olursan şunu unutma ki bir köle olarak kalmaya devam edeceksin.

– Yaşamın boyunca üzerinde birçok çirkin şey yetişti. Onların budanması gerekiyor. Bu budanış senin zararına olan birşey değil. Çünkü çevrende yetişmiş olan bu çirkin şeyler kıskançlık, egemenlik, bitmeyen bir üstün olma çabası- senin aşkı deneyimlemene izin vermeyecek.

– Enerjin olmadığı için sevginin içerisinde olamazsın. Senin tüm enerjin bölünmüştür ve farklı biçimlerde dağılmıştır; bazen seks, bazen öfke, bazen de açgözlülük olarak. Sevgi bir biçim değildir. Ne zaman ki tüm arzuların ortadan kalkar, o zaman senin enerjin sevgiye dönüşür…

– İnsanlar aşkı bilmediklerinin farkında değiller. Aşk asla şüphe duymaz, asla kıskançlık hissetmez. Aşk asla diğerinin özgürlüğüne müdahale etmez. Aşk asla diğerine bir şeyler dayatmaz. Aşk özgürlük verir ve bu özgürlük sadece birlikteliğin içinde boşluklar varsa mümkün olabilir.

– Eğer iki beden birbirine çekim hissederse bu sekstir. Eğer iki zihin birbirine çekim hissederse bu aşktır. Eğer iki ruh birbirine çekim hissederse bu ibadettir. İbadet en yüce şekildir. Seks en aşağıdaki şekildir. Aşağıdakini yüce gibi görme, böyle yaparsan cahillik içinde kalırsın.

– Çocuk masumiyettir, itaat değildir itaatsizlik değildir, inanç inançsızlık değildir, saf güvendir ve onun varoluşu yaşamı ve onun içerdiği tüm şeyleri olumlayan bir evettir. Gerçek bilge tekrar çocuk olur. Çember tamamlanır. İlk doğuş sizi bir insan yapar, ikincisi sizi bir tanrı yapar.

– Sana diyorum ki hayat bir hapishane değil. O bir ceza değil. O bir ödül. O ödül; sadece onu hak edenlere, onu kazananlara verilir. Keyif almak senin hakkın. Şayet zevk almıyorsan; bir günah işlemiş olacaksın. Onu güzelleştirmezsen, onu bulduğun gibi bırakırsan, varoluşa karşı gelmiş olacaksın.

– Odun taşımaktan dolayı çok bedbaht oluyorsan başkan olunca da mutsuz olacaksın demektir çünkü dışarıdaki şeyler hiçbir şeyi değiştirmez. Dilenciyken mutluysan ancak o zaman imparator olarak da mutlu olursun; başka yolu yoktur. Mutluluğunun bilinç kaliten ile ilgisi var. Dışarıdaki şeylerle hiçbir ilgisi yok.

– Dindar olmak istediğin gün tüm dinlerden vazgeçmek zorunda kalacaksın. Tanrı ile ilişkiye geçmek istediğin gün Tanrı hakkındaki tüm ideolojilerden vazgeçmek zorunda kalacaksın. Kim olduğunu bilmek istediğin gün sana verilmiş olan tüm cevaplardan vazgeçmek zorunda kalacaksın. Ödünç alınmış her şey yakılmalıdır.

– Aşk onu hiç deneyimlememiş olanlara delilik gibi görünür. Fakat aşkı bilenler için, aklıselim olan tek şey odur. Aşk olmaksızın, bir insan zengin, sağlıklı, ünlü olabilir ama aklıselim olamaz. Çünkü içkin değere dair hiçbir şey bilmiyordur. Aklı selimlik gönlünüzde açan güllerin hoş kokusundan başka bir şey değildir.

– Asla birisini kötüleme ve asla kendini yüceltme; aksi taktirde ıskalayacaksın. İnsanları nasıl olursa olsun kabul et. Onlar böyleler ve onların doğru ya da yanlış olduğuna karar vermek için sen kim oluyorsun. Eğer onlar yanlışsa acı çekerler, eğer onlar doğruysa kutsanırlar. Fakat onları kınamak için sen kim oluyorsun.

– Aşkın gözü ise asla kapalı değildir. Ortada bir kafa karışıklığı olduğu için ve insanlar sınırı nereye koyacaklarını bilmedikleri için, ‘aşkın gözü kör’ demeye başlamışlardır. Aslında aşk sana çok net bir görüş ve keskin gözler verir. Şehvet ise kesinlikle kördür, çünkü o biyolojiktir. Senin ruhsallığınla hiçbir ilgisi yoktur.

– Eğer tüm dünya tembel olursa çok güzel bir dünyamız olurdu; savaşsız, atom bombaları olmayan, nükleer silahsız, suçsuz, hapissiz, yargıçsız, polissiz, başbakansız. İnsanlar o kadar tembel olurdu ki bu saçmalıklara ihtiyaç kalmazdı. Biraz düşünün: hiç tembel bir insan bu dünyada yanlış bir şey yaptı mı? Ve hala zavallı tembel insanlar ayıplanır.

– Acı, büyümenin bir parçasıdır. Ve unutmayın, bir şey canınızı yaktığında içinizdeki başka bir şey bastırılmıştır. Açıdan kaçınmaktansa sevgimesajlarim.com içine dalın. Bırakın canınız yansın! Tamamen acısın ki yara tamamen açılsın. Yara bir kere tamamıyla açılırsa iyileşmeye başlar. Acıyı hissettiğinizde ondan kaçarsanız, acı içinizde kalır ve tekrar tekrar karşınıza çıkar.

– Daima iç sesini dinle; başka hiç kimseyi dinleme. Etrafında seni baştan çıkartacak binlerce şey vardır, çünkü elindekileri satmak için kapı kapı dolaşan insanlar vardır. Dünya bir süper markettir ve herkes sana elindekileri satmak ister. Herkes bir satıcıdır. Çok fazla satıcı dinlersen, çıldırırsın. Hiç kimseye kulak asma, sadece gözlerini kapat ve iç sesini dinle.

– Dünyada daha çok mutlu insana ihtiyacımız var. Nükleer silahlar ve yıkıcı savaş makineleri, kendi kendilerine çalışmıyorlar. Onları kullananlar yine insanlar, arkalarında insan elleri var. Bir gülün güzelliğini bilen bir el, Hiroşima’ya bomba atamaz. Sevginin güzelliğini bilen bir el, ölümle dolu bir silaha sarılamaz. Biraz düşün ve ne demek istediğimi anlayacaksın.

– Aşk ciddi değildir, canlıdır, oyunvaridir. Aşk yaşamı bir eğlence, bir kutlama haline getirir. Aşk tanrının en büyük armağanıdır. Aşk sanatını öğrenin. Aşk şarkısını, onu kutlamayı öğrenin. Bu mutlak bir ihtiyaçtır: tıpkı bedenin besinsiz yaşayamayacağı gibi, ruh da aşksız yaşayamaz. Aşk ruhun besinidir, büyük olan her şeyin başlangıcıdır, ilahi olana açılan kapıdır.

– Annesi tarafından sevilmemiş çocuk kendisini varoluşta yabancılaşmış olarak bulacaktır. Varoluşa güvenemez. Kendi annesine bile güvenemezken başka birine nasıl güvenebilsin. Güven imkansız hale gelir. Dünya ona eviymiş gibi gelmez. Şayet anne mutluysa, çocuğu emzirmekten keyif alırsa o zaman çocuk asla çok yemez çünkü güvenir; annesinin her zaman orada olduğunu bilir.

– Hep saklayacağın bir şey var mı? Sahip olduklarının hepsi bir gün verilecek. O halde şimdi ver. Ölüm her şeyi alıp götürecek. Bu nedenle, asla vermek hakkında tasalanma. Onların hepsi sana yaşam tarafından verildi ve onlar yaşam tarafından geri alınacak. O halde neden vermenin keyfini kaçırman gereksin? Neden Tanrı’nın eli olma şansını, Tanrı’nın gözleri olma şansını kaçırman gereksin?

– Senin Tanrın belki de yalnızca psikolojik bir hipnozdur. O senin keşfin değil. O senin aklına sokuluvermiş. Ve bundan dolayı ona inanıp durmaktasın. İnancın, gerçeği arama macerandan seni men eder. Genelde sana inanmadığın taktirde bulamayacağını söylerler. Ama gerçek tam tersidir. İnanç bir engeldir, köprü değil. İnananlar asla bulamazlar. Çünkü onlar asla aramaya kalkışmamışlardır bile.

– Sevgiyi ıskalıyorsun çünkü aşırı çaba sarf ediyorsun. Ve herkes sevgi arayışı içindedir; ona Tanrı diyebilirsin, ona başka bir şey diyebilirsin ama derinde sen sevgi arayışı içerisindesin. Ancak sen yapamaz hale geldin; çabalamadığın için değil, çok fazla çabaladığın için. Sevgi bir oluştur; o emredilemez. Sevmen emredildiği için senin sevgin en başından itibaren sahte hale gelmiştir, kaynağında zehirlenmiştir.

– Benim gibi insanlar her zaman yanlış anlaşıldılar. Bir lao tzu, bir zarathustra, bir epicurus hep yanlış anlaşıldı. En dindar insanların, dinsiz olduğu sanıldı, çünkü bir insan gerçekten dindarsa, sana özgürlüğü, sevgiyi öğretecektir. Sana kuralları değil, sevgiyi öğretecektir. Sana ölü bir yaşam kalıbını öğretmez. Sana kaosu, anarşiyi öğretecektir. Çünkü yıldızlar sadece kaostan doğar. Sana, nasıl tamamen özgür olacağını öğretecektir.

– Ben sıradan bir adamım, tıpkı herkes gibi. Aramızda herhangi bir fark varsa, o da nitelikle ilgili değil. Sadece bilmekle ilgili, ben kendimi biliyorum, siz ise bilmiyorsunuz. Varlığımız söz konusuysa eğer, ben de aynı varoluşa aitim, ben de aynı havayı soluyorum. Siz de aynı varoluşa aitsiniz ve siz de aynı havayı soluyorsunuz. Siz sadece henüz kendinizi bilmeye, tanımaya çalışmadınız. Kendinizi bildiğiniz anda, aramızda hiçbir fark kalmayacak.

– Dünyadaki en büyük arzu içsel dönüşüme karşı duyulandır. Para arzusu hiçbir şey değil, daha fazla güç, daha fazla prestij için duyulan arzunun hiçbir anlamı yok; en büyük arzu sözde manevi olan arzudur. Ve bir kere bir arzuyu duymaya başlarsan sonsuza kadar bedbaht bir durumda kalırsın. Dönüşüm mümkün ama onu arzulamak buna yetmez. Dönüşüm ancak gevşeyip her ne ise onu kabul ederek mümkün olur. Kendini koşulsuz olarak kabullenmek dönüşümü getirir.

– Anlaşılması gereken ilk şey, tanışıklığı sevgi olarak görmemektir. Sevişiyor olabilirsin, cinsel yakınlığın olabilir ama gönüller buluşmadığı sürece seks sadece iki bedenin bir araya gelmesinden ibaret olur. Ve iki bedenin bir araya gelmesi sizin buluşmanız demek değildir. Seks de tanışıklık olarak kalır; fiziksel, bedensel ama hala sadece bir tanışıklık. Birinin senin gönlüne girmesine ancak korkmadığın zaman, korku yaşamadığın zaman izin verirsin.

– Belli bir yiyecek yersin ve sonra aynı yiyeceği tekrar tekrar özlem duyarsın. Neden? Bunun nedeni, her ne yapıyorsan, tam olarak yapmamış olmandır. Bu şekilde içinde bir şeyler tatmin olmadan kalır. Eğer tam olarak yaparsan, tekrarı için özlem duymazsın ve yeniyi, bilinmeyeni ararsın. Kısır bir döngüde hareket etmezsin, hayatın bir büyüme haline gelir.Normalde insanlar daireler içinde hareket ederler. Hareket eder gibi görünürler ama sadece görünürler..

– Derin bir uyum içinde Muhammed ile birlikte olmak, onun varlığıyla örtüşmek, varlığının yüreğini uyandırmasına ve harekete geçirmesine izin vermek değerli birşeydir. Ama sadece Kuran’ı okumak, çok ama çok uzakta bir çığlıktır, dağlarda bir yankıdır. Hakikatın kendisi değildir. Bir yansıma, göle yansıyan bir dolunaydır. Göle atlarsan, aya ulaşamazsın. Esasına bakılırsa göle atlarsan yansıma da kaybolur. Kitaplar sadece uzak hakikatleri yansıtan aynalardır.

– Sıradan aşk çok çocukçadır, o yeni yetmeler için iyi bir oyundur. Ne kadar hızla onun dışına çıkabilirsen o kadar iyidir çünkü senin aşkın kör bir biyolojik güçtür. Onun, senin manevi gelişiminle hiçbir alakası yoktur. Bu yüzden tüm aşk ilişkileri garip bir şeye dönüşür, çok acı bir hal alır. Son derece cazip, son derece heyecan verici, son derece meydan okuyucu olan, uğrunda ölebileceğin şey… Şimdi, yine ölebilirsin fakat onun için değil, ondan kurtulmak için!

– Istırabını bırakmaktan, ıstırabını saadete dönüştürmekten seni kim alıkoyabilir? Hiç kimse. Bir hapishanede bile olsan, mahkûm edilmiş, zincirlenmiş, hiç kimse seni mahkûm edemez. Senin ruhun yine de özgür kalır. Elbette son derece sınırlı koşullardasındır. Ama bu sınırlandırılmış durumda bile bir şarkı söyleyebilirsin. Ya çaresizlik gözyaşlarıyla ağlarsın ya da bir şarkı söyleyebilirsin. Ayağındaki zincirlerle bile dans edebilirsin; o zaman zincirlerin sesi bile bir melodiye sahip olacaktır..

– Sevgi iki kişi arasındaki ilişki değildir. Senin içindeki zihin halidir. Eğer sevecensen herkese karşı sevecensindir. Sadece insanlara karşı değil, her şeye. Sevgi senden nesneye doğru hareket eder. Tek başına olduğunda, başkası yokken de sevecensindir. Nefes almak gibi. Yalnız sen yanımdayken nefes almaya yemin edersem, bunu sadece ölüm takip edecektir. Nefes bir ilişki değildir; herhangi bir ilişkiye bağlı değildir. Ve eterik beden için, sevgi de tıpkı nefes almak gibidir. Sevgi onun nefesidir.

– Buradasın! Varoluş seni doğurdu. Demek ki çok büyük bir ihtiyaç oluştu ve sen bir boşluğu doldurdun. Sensiz varoluş eksik kalacaktı. Ben bunu söylediğimde, yalnızca sana söylemiyorum: bunu ağaçlara, kuşlara, hayvanlara, sahildeki çakıl taşlarına da söylüyorum. Koskoca sahilde tek bir çakıl taşı eksik olduğunda, sahil aynı olmayacak. Tek bir çiçek eksik olduğunda, evren onun yokluğunu hissedecek. Nasılsan öyle değerli olduğunu hissettiğinde, başkalarının da nasılsa öyle değerli olduğunu hissedeceksin.

– Benim Tanrım Hristiyan değildir, bir Hindu ya da Yahudi de değildir. Benim Tanrım; bir kişi değil, yalnızca varoluştur. O; çiçekten ziyade, kokuya benzer. Kokuyu duyarsın ama yakalayamazsın. Onunla dolup taşarsın ama sahiplenemezsin. Benim tasavvurum ve deneyimlememdeki Tanrı; sinagoglarda, tapınaklarda, camilerde, kiliselerde, Himalayalarda, manastırlarda aranmaz. O; oralarda değildir. O; her daim buradadır. Ve sen sürekli dışarılarda bir yerlerde Onu arıyorsun.Tanrı; hayat ile aynı anlamdadır. Tanrı?dan başka bir şey yoktur.

– Her zaman bir şeyi anımsa: Aşık olmak iyidir. O çok büyük bir sevaptır. Eğer o birisi ile akmıyorsa o zaman onun başka birisi ile akmasına izin vermek iyidir. Ama takılma, aksi takdirde acı çekeceksin, partnerinin acı çekmesine sebep olacaksın, her ikiniz de acı çekeceksiniz. Ve sorun şudur ki eğer çok uzun süre acı çekersen acılarına bağımlı hale geleceksin. O zaman acının içinde bir tür hoşnutluk hissetmeye başlayacaksın. Bir mazoşist haline gelebilirsin ve o zaman onun dışına çıkmak çok zor olacaktır. O zaman sorun çok büyüktür..

– Zihnin bir konuyla iki şekilde yüzleşebilir. O ya savaşır ya da kaçar. Zihnin benimle savaşmaya başlarsa bunu görebilirim. Ben konuşurken onun savaşıyor mu, yoksa kaçıyor mu olduğunu görebilirim. Görünüşün, oturuşun ve işitme tarzın savaştığını, direndiğini ya da geri çekildiğini gösterebilir. Bu tip tepkilerin varsa içine girmemi engelleyecek bir boşluk yaratırsın. Ya da kaçmaktasındır ve o zaman da uykulu ve dinlemiyor görünürsün. Ya da kafan başka bir yerde olur, ilgilenebileceğin başka bir şey düşünürsün ve bu sayede kaçabilirsin.

– Sen bir alışkanlığını değiştirebilirsin; o da başka bir yerde kendini gösterecektir. Bir kapıyı kaparsın, hemen bir başka kapı açılır. O kapıyı kapayana kadar bir üçüncüsü mutlaka açılır çünkü temelde sen aynısın, aynı bilinçsiz insan. Alçak gönüllü olmaya çalışmak seni gittikçe daha egoist yapmaktan başka bir işe yaramayacak. Alçak gönüllülüğün egonu tatmin etmenin yeni bir yolu haline gelecek. Sen kendi içinde kendini dünyanın en alçak gönüllü insanı olarak göreceksin senden daha alçak gönüllüsü yok. Bu egonun kullandığı farklı bir dil, ama aynı anlama geliyor.

– Deli bir insan zeka özürlü değildir. Aslında deli bir insanın zeka seviyesi, normal insanlarınkinden daha yüksektir. Deli bir insanın zeka seviyesi, politikacılarınızın zeka seviyesinden daha yüksektir. Onlar deli sayılıyor çünkü dünya ahmak bir halde. Toplum onların delirmesine neden olur ve ardından onları akıl hastanesine tıkıp, elektro şoklar verir. Eğer herkesin bir birey olmasına izin verilseydi, hiçbir yerde deli insanlar bulunmazdı. Eğer herkesin kendisi olmasına izin verilseydi, akıl hastanelerine gerek kalmazdı. Deli insanlar baskıcı toplumun kurbanlarıdır.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz