Web sitemize hoşgeldiniz, 14 Şubat 2025
Anasayfa » Ünlü Sözleri » Tarık Buğra Sözleri

Tarık Buğra Sözleri

Tarık Buğra Sözleri

Tarık Buğra (1918-1994), Türk edebiyatının önemli yazarlarından biridir. Roman, hikâye, tiyatro ve deneme türlerinde eserler vermiştir. Türk edebiyatında özellikle Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemi temalarını işleyen eserleriyle tanınır.

En bilinen eserlerinden biri olan “Küçük Ağa”, Kurtuluş Savaşı’nı konu alır ve bu eser daha sonra televizyona uyarlanarak geniş bir kitleye ulaşmıştır. “Küçük Ağa”da, Anadolu’nun savaş yıllarındaki direnişi ve halkın kahramanca mücadelesi anlatılır.

Tarık Buğra’nın diğer önemli eserleri arasında “Osmancık”, “İbiş’in Rüyası”, ve “Firavun İmanı” gibi romanlar bulunur. Yazar, eserlerinde genellikle bireyin toplumla, tarihle ve kendi iç dünyasıyla olan çatışmalarını işler. Ayrıca Buğra’nın dil kullanımındaki ustalık, derin gözlemleri ve insan ruhunun karmaşıklığını ele alış biçimi, onu Türk edebiyatının klasik yazarları arasında özel bir konuma taşır.

Tarık Buğra En Güzel Sözleri

– Sanat, toplumun aynasıdır.

– Sanatçı, toplumun vicdanıdır.

– Gerçekler, insanı özgür kılar.

– Bir yazar, toplumunun aynasıdır.

– Kültür, bir milletin hafızasıdır.

– Sanatçı, insan ruhunun mimarıdır.

– Hayatta her zaman bir umut vardır.

– İnsan, hayatta ne ararsa onu bulur.

– Bir insan, sadece kendisiyle yarışır.

– Sevgi, insanın en büyük zenginliğidir.

– Sanat, insanın hayatta kalma çabasıdır.

– Sanat, insanın dünyayı anlama çabasıdır.

– Gerçek özgürlük, insanın ruhunda başlar.

– Gerçek başarı, iç huzuru bulmakla başlar.

– Sanatçı, içinde bulunduğu çağın aynasıdır.

– Edebiyat, insanın dünyayı anlama çabasıdır.

– Bir hikâye, insanın duygularına hitap eder.

– Dünyanın bütün umutları cüceleşmişti artık.

– Edebiyat, insanın ruhunu besler ve yüceltir.

– Başkalarını anlamadan kendimizi anlayamayız.

– Bir hikâyenin gücü, onun samimiyetinden gelir.

– İnsanın en büyük zaferi, kendisini yenmesidir.

– İdealler, insanı ayakta tutan en büyük güçtür.

– İnsanı insan yapan en büyük değer, onun ruhudur.

– Başarısızlık, denemeden vazgeçmekten kaynaklanır.

– Edebiyat, insan ruhunu besleyen en güçlü araçtır.

– Ben unutamadıktan sonra elâlem unutmuş neye yarar?

– Güzel bir roman, insanı başka bir dünyaya götürür.

– Bir milletin karakteri, onun edebiyatında saklıdır.

– Edebiyat, insan ruhunun en derin yaralarına dokunur.

Tarık Buğra Kitap Alıntı Sözleri

– İnsan yaşlanınca anlıyor bir eşin ne demek olduğunu.

– Sen hiç dertlenmedin mi? Keşke ölsem dedirtecek gibi?

– Sanat, insanı insan yapan en yüce değerlerden biridir.

– Gerçek sanat, insanı düşündüren ve sorgulatan sanattır.

– Hayatta her şey mümkündür, ama hiçbir şey kolay değildir.

– Sanat, insanın hayatta kalma mücadelesinin bir ifadesidir.

– Çok sürmüyor ama bu; birden dikleşiyor, omuzlarını geriyor:

– Bir milletin büyüklüğü, sanatçısına verdiği değerle ölçülür.

– Sanat, insan ruhunun derinliklerine yapılan bir yolculuktur.

– Hayatta başarılı olmak için, önce kendimize inanmamız gerekir.

– Bir hikâye, insanın en derin duygularını ifade etme biçimidir.

– Bir toplumun ilerlemesi, onun kültürel zenginliğiyle mümkündür.

– Bir insanın değeri, başkalarına ne kadar faydalı olduğuyla ölçülür.

– Başkalarına karşı saygılı olmak, insanın kendi saygınlığını artırır.

– İnsan, sürekli değişen bir varlıktır; gelişim, bu değişimle mümkündür.

– Çünkü, özlenen baharlar vardır. soyca, sopça, ümmetçe özlenen baharlar.

– Hikâye, hayata açılan kapıdır; o kapıdan girmeden insanı anlayamazsınız.

– İçinde yaşadığın toplumun derdini anlamadan, büyük bir sanatçı olamazsın.

Tarık Buğra En Çok Beğenilen Sözleri

– Namussuz sayılmak, namusu aşırı bir hırsla önemsemelerine sebep oluyordu.

– Balıkçı kuşu derinlere dalar ve dişisine rengarenk balıkçı kuşları çıkarır.

– Gün zehir gibi geçmiş, unutulan zamanların karnı deşilmiş, göğsü yarılmıştı.

– Bir insanın kişiliği, onun hayatındaki zorluklara nasıl cevap verdiğinden anlaşılır.

– Senin gelişin göremeyeceğim diye uyanıyor, sonra da kızıyordum sana… Seni bekleyişime…

– Hayatta önemli olan, ne kadar para kazandığımız değil, ne kadar insanı etkilediğimizdir.

– Ölmek istemiyordu. Hele gafillerin, hele hak yolundan sapmışların kurşunu ile ihanetin kurşunu ile asla.

– Sağlığın ve hayatın hastalıktan hatta ölümden beter olduğu hâller vardır. Biz işte öyle günler yaşıyoruz.

– Sırtına çok, çok ağır bir yük vurmuşlar da; Taşıyabilirim. işte taşıyorum,  daha da yükleyin der gibiydi.

– Dünyanın, insanın bir tek hailesi, dramı var yalnızlık. Kimi uzun, kimi çok uzun, kimi kısa… Hepsi de tek perdelik.

– Dukas’ın davranışı Osmancığın çene kemiklerini zonklatmıştır. Ama Osman Beğ , Kılıcı almadı, he mi?den bir adım öteye geçmemiştir.

Tarık Buğra Sözleri Uzun

– Engel çoktur. Çok olsa da aşılır. Amma bir engel vardır ki, onu aşan görülmemiştir. O engelin adı nefistir. Nefsin eline düşen hiçbir yere varamaz.

– Bu yumuşacık, aydınlık havanın bu serin dokunuşları mutluluk diye bir şey olduğuna ve bunun bütün alın yazılarında yeri bulunduğuna inanmak yeterdi.

– Önce hastalığın adını koymalı, başka hastalıkla karıştırılmamalı demek istiyorum Hoca Efendi. Yoksa doktor hastası için, hastalığından da tehlikeli olur.

– Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür oğul. Hırsımız sabırsızlığımız, bencilliğimiz. Önce bu yüzden küçülür sonrada dünyayı çok büyük görürüz.

– Sevgi, saygı, ferahlık, gayret ve nikbinlik tıpkı bir rüzgar gibi esiyor ,çarşıyı ,kahveleri ,sokakları dolaşıyor, pervaz aralıklarından evlere sızıyordu.

– Mutluluk umutları, sevme gücü, hiç değilse sevinme susuzluğu, hele hele bir şey olmak isteği o bataklığın vıcık vıcık çamurlarında, kıvıl kıvıl sürüngenleri arasında kalmıştı.

– Doğrular ve doğru yoldakiler artık katlanamayacağı bir hakarettir kendisi için. Artık tek avuntusu ve tek gururu düşmanlıktır, icat ettiği düşmanlardır, bunlara dört elle sarılıyor.

– Erkeksin sen. Gider köprü altında yatabilirsin, parkta sevgimesajlarim.com sabahlayabilirsin. Borç isteyebilirsin, açlığa dayanamayacağını anladın mı dilenebilir, yok kesebilirsin. Bir kadın ne yapar peki? Düşündün mü bunu?

– Bir gün dünyada ne kadar lamba varsa hepsi kırıldı, paramparça edildi ve ne kadar pencere varsa hepsi birden demir kepenklerle sımsıkı kapatıldı, dünyanın havası kirlendi, tükendi, bir nefeslik bile kalmadı.

– Aslını pek anlamıyordu, ama hayatın akıp gittiğini, bu akışın bir şeyler götürüp bir şeyler getirdiğini ve gidenlerin daima iyi, daima lüzumlu, gelenlerin de hep kötü, zararlı, istenmeyen şeyler olduğunu sağlam biliyordu.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz