Web sitemize hoşgeldiniz, 19 Mayıs 2025
Anasayfa » Ünlü Sözleri » Douglas Adams Sözleri

Douglas Adams Sözleri

Douglas Adams Sözleri

Douglas Adams, 11 Mart 1952’de İngiltere’nin Cambridge kentinde doğmuş, 11 Mayıs 2001’de hayatını kaybetmiş olan İngiliz yazar, senarist ve mizah ustasıdır. En çok “Otostopçunun Galaksi Rehberi” adlı eser serisiyle tanınır. Bu eser, ilk olarak BBC radyosunda bir radyo tiyatrosu olarak yayınlanmış, gördüğü ilgi üzerine kitaplaştırılmış ve kısa sürede kült bir bilim kurgu klasiğine dönüşmüştür. Kitap, absürt mizahı, felsefi göndermeleri ve sıra dışı karakterleriyle dikkat çeker. En meşhur göndermelerinden biri, evrenin anlamı sorusuna verilen “42” cevabıdır.

Douglas Adams, bilim kurguya mizahi bir soluk getirmiş, aynı zamanda teknolojiye olan ilgisiyle de tanınmıştır. Apple Macintosh’un ilk kullanıcılarından biri olmuş, internetin geleceği konusunda da öngörülü fikirler ortaya koymuştur. Otostopçunun Galaksi Rehberi serisinin yanı sıra, “Dirk Gently’nin Holistik Dedektiflik Bürosu” gibi başka başarılı eserleri de vardır. Cambridge Üniversitesi’nde İngiliz edebiyatı okumuş, BBC için yazarlık yapmış ve “Doctor Who” dizisine senaryo katkısında bulunmuştur.

Hayatını mizah ve düşünceyle harmanlayan Adams, 49 yaşında beklenmedik bir kalp kriziyle hayata veda etti. Ardında milyonlarca okurun hayranlıkla takip ettiği, düşündüren ve güldüren eserler bıraktı. Ölümünden sonra her yıl 25 Mayıs’ta “Towel Day” yani “Havlu Günü” adıyla anılır. Bu gün, onun eserlerine duyulan sevginin ve kültürel etkisinin hala ne kadar güçlü olduğunu gösterir. Douglas Adams, yalnızca bir yazar değil, aynı zamanda absürt mizahın ve düşünsel hicvin unutulmaz bir temsilcisidir.

Douglas Adams Sözleri Kısa

– Ben az konuşurum , Sen çok anla. 

– Evren gülünçtür; ciddi olan biziz.

– Yolculuk etmek, varmaktan daha iyidir.

– Bir kitap yazmamak inanılmaz zaman alıyor.

– Bir kitap yazmamak inanılmaz zaman alıyor.  

– Mantık harikadır, ama bazen hiçbir işe yaramaz.

– Her şey olabilecekken neden hiçbir şey olmuyor?

– Evrenin en karmaşık sorusu: Çay neden hâlâ olmaz?

– Hayat, evren ve her şey hakkında nihai cevap: 42.

– Gerçeklik, reklam arasında geçen o garip boşluktur.

– Bir çay demleyemeyen uygarlık evrime direnmektedir.

– Hayat, bir havluyla baş edilebilecek kadar saçmadır.

– Evrenin anlamı, çoğu zaman sabah kahvenizde gizlidir.

– Hiçbir şey planlandığı gibi gitmez, hatta evren bile.

– Zaman nedir? İnsanı kahvaltıya geç bırakan bir illüzyon.

– Gerçek şu ki, insanlar zannettiklerinden çok daha gariptir.

– Bedava psikolog bulursam, depresyona girmeyi düşünüyorum. 

– İnsanlık tarihi, anlamlı cevaplar arayan sorularla doludur.

– En tehlikeli insanlar her şeyi anladıklarını zannedenlerdir.

– Düşünmek, birçok insan için çok tehlikeli bir alışkanlıktır.

– Düşünmemeye çalıştığı şeyin ne olduğunu keşke bilebilseydi. 

– İnsanlar evrende yalnız değiller, sadece yalnız hissediyorlar.

– Anlatmak istediğim çok şey, konuşmak istediğim tek kişi var. 

– Sonsuzluk düşündüğünüzden de daha uzundur. Özellikle sona doğru.

– Yol haritaları yanılabilir, özellikle de galaksiler arası olanlar.

– Bazen tek gereken şey bir sorudur, cevap zaten kafamızın içindedir.

– Ucube, başkalarıyla telefondan bahsetmek için telefonu kullanandır.

– Bir şeyi anlamanın ilk adımı onu dinlemektir. Çoğu insan bunu atlar.

– Evren tuhaf, ama mantıklı olmaya çalışmak onu daha da garipleştiriyor.

– Bazı insanlar sonsuzlukla yüzleşmektense bir otobüse binmeyi tercih eder.

– Bazı insanlar yaşamak için düşünür, bazıları ise düşünmekten yaşayamıyor.

– Hayat beklenmedik bir şeydir; genellikle kahkahayla karşılanması gerekir.

– Öğretmen genellikle öğrencilerden daha çok şey öğrenir. Bu doğru değil mi?

– Evrenin var oluşu. Çok insanı kızdırdı ve kötü bir adam olarak görüldü.  

– Oteldeki dükkânda sadece iki düzgün kitap vardı ve ikisini de ben yazmıştım.

– Ben tanrıya inanmayan biri değilim. Ben tanrının olmadığını bilen biriyim… 

– Eğer biri evrenin ne kadar büyük ve karmaşık olduğunu anlarsa, anında kaybolur.

– Eski sevgiliye geri dönmek, sonunu bildiğin bir kitabı yeniden okumak gibidir. 

– Eğer insanoğlu dudaklarını çalıştırmaya devam etmezse, beyni çalışmaya başlar. 

– Birinin verdiği tavsiyenin kalitesini anlamak için, o kişinin yaşamına bakmak gerekir.

– Fazla abartmayın. Çünkü yerlere göklere sığdıramadığınız aşk,  Bir gün bir hoşçakala sığacak. 

– Her şeyin başında evren yaratıldı. Bu birçok insanı kızdırdı ve çoğu zaman kötü bir adım olarak görüldü.

– Bana kimse yaşamak isteyip istemediğimi sormadı. O halde kimse bana nasıl yaşamam gerektiğini söyleyemez. 

– Bütün bu din işlerini oldukça ilginç buluyorum. Ama zeki insanların sevgimesajlarim.com bunu ciddiye almaları da beni şaşırtıyor. 

– Başkalarının deneyimlerinden öğrenmek gibi eşsiz bir beceriye sahip olan insan, bunu yapma konusundaki gönülsüzlüğüyle de benzersizdir.

– Dünyadaki hiçbir dilin ‘bir havaalanı kadar güzel’ betimlemesini yaratmaması bir tesadüf değildir. Havaalanları çirkindir. Bazıları çok çirkindir. Bazıları o kadar çirkindir ki o derecede çirkinliği elde etmek için çok büyük bir çabanın harcandığı bellidir.

– Bir şey olacaksa, olacaktır. Herhangi bir şey, ortaya çıkarken bir başka şeyi ortaya çıkarıyorsa bir başka şeyin ortaya çıkmasına neden oluyor demektir. O şey her ne ise, olurken, kendi kendisinin yeniden ortaya çıkmasına sebep oluyorsa, tekrar olacaktır. Bununla birlikte, kronolojik bir sıra izlenmesi şart değildir.

– Adamın birinin sadece değişiklik olsun diye, insanlara iyi davranmanın ne kadar hoş olabileceğini söylediği için bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık olarak ikibin yıl sonra, bir Perşembe günü, Rickmosworth’da küçük bir kafede yalnız başına oturan bir kız, birdenbire bütün bu zaman içinde ters giden şeyin ne olduğunu kavrayıverdi. Artık kız dünyanın nasıl iyi ve mutlu bir yer haline getirilebileceğini biliyordu. Bu kez doğruydu, bu çözüm işleyecek ve kimsenin bir yerlere çivilenmesi gerekmeyecekti.

– Galaksinin Batı Sarmal Kolu’nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca 148 milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkte, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hala çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz