Sayfa İçeriği: Sitemkar Sözler, Sitem Etme İle İlgili Sözler, Sitemli Sözler Kısa Ve Öz, Hayata Sitem Sözleri, Dosta Sitemli Sözler, Giden Sevgiliye Sitem Sözleri, Sitem Dolu Sözler Hayata, Arkadaşa Sitemli Sözler

Bu sayfamızda sizlere sitemkar sözler içeriğinde güzel sitem sözlerinden oluşan bir yazı hazırladık. Arkadaşa, dosta veya sevgiliye sitemkar sözleri bu yazımız içerisinde bulabilirsiniz.

Sitemkar Sözler

Sen bana bir adım atsaydın ben sana on değil, yüz değil, bin adım atardım.  Sen bir su damlası kadar çaba gösterseydin ben yağmur olup yağardım.

Uğruna okyanuslar aştığın insanlar, gün gelir senin için bir su birikintisinin üstünden atlamayı bile göze alamazlar.  -Mert Şer-

Bazıları istiyor ki zamanında çorak topraklara bıraktığı insanların döndüğü zaman kendilerine bir gül bahçesi sunsunlar. Yok, öyle bir dünya.

Ya uzanıp dokunulacak kadar yakın ol, ya da bir daha hatırlamayacak kadar uzak.

Biz kimseyi muhabbetimizden yoksun etmedik. Sadece onları bizim muhabbetimiz açmadı.

Anlatıyorum dinlemiyorsun, söylüyorum anlamıyorsun, susuyorum neden sustuğumu hiç bilmiyorsun. Ölsem de söylemem artık.

Hayat bazen boşa geçmiş gibi geliyor, değer verdiklerimiz değersiz çıktıklarında.

Sevilmedik diye üzülmedik hiç. Bizi en çok sevdiklerimiz üzdü. Sevmediler diye değil, sevilmenin değerini bilmediler diye.

Sabahın beşi gibisin, ne gece olduğun belli, ne de gündüz.

Cam bardak gibiydin benim için; atarsam kırılacaktın, atmazsam elimi yüreğimi parçalayacak.

Benimle onun arasında kaldıysan, onu seç. Çünkü beni gerçekten sevseydin, beni seçenek yapmazdın. –Ayşe Kulin-

Sitemim ne sanadır, ne de başkasınadır. Sitemim bu kadar insanın içindeki yalnızlığımadır.

Ben bindiğim gemiyi batıracak kadar deliyken, beni bir çakmakla korkutmaya çalışanlara gülüyorum.

Kendine iyi bak derler giderken sanki kendine bakacak birini bırakmışlar gibi.

Kimseyi kırmamak için çaba göstereyim derken kırıla kırıla paramparça oldum.

Hani hep soruyorsun ya resimlerinde çayın hep neden yarım kalıyor diye. O çay hep seni düşünürken unutuldu.

Yok, bir şey sen mutluluğuna bak ben her zaman ki gibi kendi kendime yaşamaya alıştım.

Bende çok dostum var zannederdim kötü gün gelene kadar. Benimde arkamda çok duracak insan var derdim ta ki arkamı dönüp bakana kadar.

Zamanında değer verdiğimiz değersizler bizi telefonla aradığında telesekreterimiz şöyle cevap verse ne güzel olurdu: “Zamanında çok değer verildiniz ama değer bilmediniz, verilen iyi niyetleri kötüye çevirdiniz, artık bizim rehberden silindiniz.

Bir kelebeğin ömrü kadar kısa mıydı senin aşkın? Ne sevdiğini anlayabildim, ne de sevmediğini.

Cömert olmayınca malın, vefa olmayınca arkadaşlığın, karşılık olmayınca aşkın bir hayrı olmaz.

Kalbinde olmaktan vazgeçtim, keşke biraz yanında olabilseydim.

Boş verdim hayatımdaki bazı kişileri, unuttum onlarla ilgili yaşadığım her şeyi. Sahi ben kimleri boş vermiştim.

Ne yaparsan yap, ne kadar mutlu yaşarsan yaşa, bir gün birisi gelir yaşadığın baharı hazana çevirir. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi çekip gider.

Belki bir gün olur bir yerde tekrar karşılaşırız, ben sana eskisi gibi bakarım, sen şimdi olduğu gibi hiç takmazsın.

Her insan her zaman kendine yakışanı yapar. Çünkü kalite asla tesadüf değildir.

Ya sevmelisin adam gibi rol yapmadan, ya da gitmelisin bu şehir bir intihara sahne olmadan.

Beni mutlu eden şeyler, seni mutlu etmeye yetmeyebilir.

Bir el tutmak ve sıcak bir kalbe ihtiyaç duyarsan diğer elini tut. Çünkü senin kendinden başka kimseye faydan yok.

Sen çok sev de, bırakıp giden yar utansın. N. Fazıl Kısakürek

Bu hayatta dostluk menfaate göre seçilir olmuş ve herkesin işine yaradığı kadar dostusun. Menfaat bittiği zaman ne dostluk kalıyor, ne ahbaplık.

Sen bana bir adım atsaydın ben sana on değil, yüz değil, bin adım atardım. www.sevgimesajlarim.com Sen bir su damlası kadar çaba gösterseydin ben yağmur olup yağardım.

Hava da bir sitemkârlık var bugün tıpkı benim gibi sürekli gözyaşlarını döküyor.

Tam her şey güzel olacakken, her şey yoluna girecekken, hiçbir şey güzel olmuyor, her şey tersine dönüyor.

Sende bu kafa olduğu sürece nereye gidersen git, nerde yaşarsan yaşa, sana huzur vermez.

Ben bugüne kadar hiç kimseye belanı bul demedim. Her zaman layığını bul derim. Bu onlara yeter de artar bile.

Yoruldum artık yaşamaktan, bu hayattan, tanıdığım yanlış insanlarla uğraşmaktan yoruldum. Her şeye kızar oldum, herkese sitem eder oldum. Yaşamaktan zevk almaz oldum. Eskiden yalnız kalmaktan korkardım. Şimdi ise yanlış insanlarla çevremin dolmasından korkuyorum.

Ben ağlarken yanımda olmayanlar, gülerken gölge etmesinler.

Neye sitem edeceğimi de bilmiyorum. Kaybolan yıllarıma mı, pişmanlık ile dolu geçen günlerime mi, yoksa sevdiğim deyip çekip gidenlere mi?

Yüzmesini bilene yüreğim okyanustur diyordum ya; ey sevgili, sen git başka denizlerin koynunda boğul. Ben sana çoktan kurudum.

Seni nasıl sevdiğimi, bu sevgimi yok ettiğini bana sorma bu senin ürünün, iç mimarim sensin.

Dört yanlışın bir doğruyu götürdüğü dünyada ben bu kadar yanlış yapmadım. Çok sıkıldığım yerde hiç cevaplamadım hep boş bıraktım soruları. Şimdi o boşlukların içindeyim ne doğru olduğunu bildiğim, ne de yanlış olduğunu bildiğim. Ben ne kimsenin bir doğrusu oldum, ne de bir yanlışı olup doğrularını götürdüm.

Her şeyi boş verdiğimde, elimde boş verecek hiçbir şey kalmadığını fark ettim.

Şu hiç gelemeyen sürekli senaryosu üzerinde çalıştığımız ama bir türlü sahneleyemediğimiz mutluluk oyununa ne zaman başlayacağız, ya da ne zaman son vereceğiz.

Beni unut, yaşadığımız her şeyi unut, ya da unutma arada gel bir hal hatırımı sor. Gelmeyeceğini bildiğim için söylüyorum.

Zaman geçtikçe affedeceğim kişiler var elbet ama değil zaman asır geçse de affetmeyeceklerim, yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacaklarım da var. Hakkımı her zaman helal edeceklerim de var, hakkımı helal etmeyip Allah’a havale edeceklerim var.