Simone de Beauvoir (1908–1986) Fransız yazar, filozof, feminist ve entelektüeldir. Egzistansiyalizm akımının önemli temsilcilerinden biri olarak, özgürlük, varoluş, etik ve toplumsal cinsiyet gibi konulara yoğunlaşmıştır. Beauvoir, en çok “İkinci Cins” (1949) adlı eseriyle tanınır; bu eser, kadınların toplumdaki yerini sorgulayan ve feminist düşüncenin temel taşlarından biri olarak kabul edilen kapsamlı bir çalışmadır.

Simone De Beauvoir Sözleri Anlamlı

– Ah ! beni yaşamak öldürüyor.

– İnanmadığım bir tanrıya kızamam.

– İnsan ne ise o olmaya mahkûmdur.

– Kadın doğmuyoruz, kadın oluyoruz.

– Kadın olmak, mücadele etmek demektir.

– Hayat bir armağan değildir, sorumluluktur.

– Kadınlar olarak, kendi yolumuzu bulmalıyız.

– Kadın olmak, sürekli bir mücadele gerektirir.

– Kadınların sesi, toplumun en büyük korkusudur.

– Kadınlar, toplumun kurallarını sorgulamalıdır.

– Kadınlar, kendi özgürlüklerini talep etmelidir.

– Kadınların mücadelesi, insanlığın mücadelesidir.

– Kadınların sesi, toplumun en çok korktuğu sestir.

– Kadınlar, kendilerine dayatılan rolleri aşmalıdır.

– Kadınların sesi, toplumun değişimine yol açacaktır.

– Kadınlar olarak, birbirimizi desteklemek zorundayız.

– Mutluluk, herkes gibi yaşarken kimse gibi olmamaktır.

– Tanrı, çoğunlukla, kocasının kalıbında görünür kadına.

– Kadınlar, kendilerine dayatılan rolleri reddetmelidir.

– Hiçbir şeyin kesinliği yoktur, her şey sorgulanmalıdır.

– Kocayı elde etmek bir sanattır, onu elde tutmaksa bir iş.

– Kadınlar olarak, kendimizi bulmamız gereken bir çağdayız.

– Kadınların özgürleşmesi, tüm insanlığın özgürlüğü demektir.

– Hiçbir şey kadının kendini ifade etmesini engellememelidir.

– İnsanlar eşit doğmaz, ama eşit olmak için mücadele edebilir.

– Bir kadın özgürlüğünü ancak kendi mücadelesiyle kazanabilir.

– Başkalarının hayatı, insanın kendi hayatından daha önemlidir.

– Bir şeyin mümkün olduğuna inanmak, onu yapmanın ilk adımıdır.

– Kadınların özgürlüğü, insanlığın özgürlüğünün bir parçasıdır.

– Başarı ve mutluluk, insanın kendi yolunu bulduğu yerde başlar.

– Kadınların özgürlüğü, toplumsal baskılara karşı bir direniştir.

– Kadınların eşitliği, insanlık tarihinin en büyük mücadelesidir.

– Hiçbir kadının, başkasının varoluşuna hizmet etmesi gerekmiyor.

– Kendi hayatımda başkalarına faydalı olmanın yollarını arıyorum.

– Kadınların özgürlüğü, toplumsal normları sorgulamayı gerektirir.

– Kendi kararlarını verme hakkı, insan olmanın temel bir gereğidir.

Simone De Beauvoir Kitap Sözleri

– Bir kadının en büyük zaferi, kendi hayatına sahip çıkabilmesidir.

– Kurtuluşunu bir başkasında görmek, yıkılmanın en güvenli yoludur.

– İnsan özgürlüğünü kısıtlayan her şey, insanlık onuruna hakarettir.

– Bağımsız bir kadın olmak, toplumun belirlediği sınırları aşmaktır.

– Kafa hala sağlamken, bedenin insanı bırakıp gitmesi korkunç bir şey.

– İnsan kendine kim olduğunu sormalı, başkalarının ona ne olduğunu değil.

– Bir kadının özgürleşmesi, onun toplumun kurallarını reddetmesiyle başlar.

– Kadınların potansiyeli sınırsızdır, ama bu potansiyel sürekli kısıtlanır.

– Kadınlar, toplumun baskılarına rağmen kendi özgürlüklerini talep edebilir.

– Kadınların toplumsal statüsü, insanlık tarihinin en büyük adaletsizliğidir.

– Canımı yakanlardan intikam almayı düşünmedim hiç, hayat benden daha yaratıcı.

– Kendimi bana hiçbir şey kazandırmayan insanlar için harcamaktan tiksiniyorum.

Simone De Beauvoir En Çok Beğenilen Sözleri

– Başkalarının belirlediği bir hayatı yaşamak, insanın kendine ihanet etmesidir.

– Kadınların eşitliği, insanlık tarihinin en büyük devrimlerinden biri olacaktır.

– Her insan, kendi özgürlüğünün ve diğer insanların özgürlüğünün sorumluluğunu taşır.

– Birisi bana ‘seyahat etmek neye yarar, insan kendisini hiç terketmiyor ki’ demişti.

– Bir kadın, başkalarının beklentilerine göre değil, kendi iradesine göre yaşamalıdır.

– İnsan kendi varlığını gerçekleştirmeli, başkalarının yargılarına bağlı kalmamalıdır.

– Kadınların bağımsızlıklarını kazanması, dünya tarihindeki en önemli devrimlerden biridir.

– Toplum kadınları zayıflık içinde görmek ister, ama bu zayıflık onlara zorla dayatılmıştır.

– Bilirsin ben gösterişe düşkün değilimdir; sadece ekmek, patates, su ve aşkla yaşayabilirim.

– Kadınlar da erkekler kadar akıllı ve yeteneklidir, ama toplumsal baskılar onları kısıtlamıştır.

– Evliliğin, bir erkeğin hayatını kısıtladığı çoğu zaman doğrudur… Ama kadınınkini sona erdirir.

– Siz kitap okumayı seviyorsunuz. İyi bir kitap kadar insanı kendinden uzaklaştıran hiçbir şey yoktur.

– Kadınlar toplumun aynasında kendilerini bulmazlar; onlara gösterilen sadece bir yansıma, bir gölgedir.

– Hasta değilim. Hasta olsaydım iyileşebilirdim. Hayır. Ama yaradılışımda eksik bir şey var, bu da iyileşmiyor.

Simone De Beauvoir Sözleri Facebook

– Sadece erkek değildir kadını ezen. Kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyor.

– Dünyanın yaratıcısı olmadığını kabul etmek, çelişkiler içindeki bu dünyayı bir yaratıcıya bağlamaktan daha kolaydır.

– Hayat hem kendini geliştirmek hem de aşmaktır. Eğer bir şey sürekli aynı durumda kalıyorsa, o zaman yaşamak sadece ölmemektir.

– Aşkın sadece seni seviyorum demekten fazla bir şey sevgimesajlarim.com olduğunu, gerçeği söylemeye çalışmanın da aşk olduğunu hissedebiliyor musun?

– Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, Sonra da ufkunun darlığına şaşıyorsunuz. Kanatlarını kesiyorsun, sonra uçamıyor diye yakınıyorsunuz.

– Evlilik geleneksel olarak kadınlara sunulmuş tek gelecektir. Birçok kadın ya evlidir, ya bir zamanlar evlilik geçirmiştir ya da evli olmadığı için acı çekiyordur.

– Sanatçının ifade edeceği bir dünya olması için, o, öncelikle bu dünyada yer almalıdır; baskıcı ya da baskı altında, yılgın ya da isyankar, insanlar arasında bir insan.

– Yasalarını erkeklerin koyduğu toplum, kadının erkekten daha aşağıda olduğuna karar vermiştir. Kadın da bu aşağılığı ancak erkeğin üstünlüğünü yok ederek ortadan kaldırabilir.

– Yaşamayı sürdürmek sadece nefes almayı sürdürmek değildir. Kimse kayıtsızlıkla yaşamayı beceremez; bazı şeyleri seversin, bazılarından da nefret edersin; öfkelenir ya da hayranlık duyarsın. Bu, yaşamın değerlerini kabullendiğinin bir kanıtıdır. 

– Yaşamla karşıtlık oluşturan, ölümden ziyade, yaşlılıktır. Yaşlılık, hayatın parodisidir; oysa ölüm, hayatı bir yazgıya dönüştürür: Ona bir kesinlik boyutu kazandırarak, onu sınırlamak ve korumak yoluyla bir yazgıya dönüştürür. Ölüm, zamanı yürürlükten kaldırır.