Web sitemize hoşgeldiniz, 11 Kasım 2025
Anasayfa » Ünlü Sözleri » Federico Garcia Lorca Sözleri

Federico Garcia Lorca Sözleri

Federico Garcia Lorca Sözleri

Federico García Lorca, 5 Haziran 1898’de İspanya’nın Granada kenti yakınlarındaki Fuente Vaqueros köyünde doğmuş, 19 Ağustos 1936’da İspanya İç Savaşı sırasında, henüz 38 yaşındayken öldürülmüş ünlü bir şair, oyun yazarı ve tiyatro yönetmenidir. 20. yüzyılın en önemli İspanyol edebi figürlerinden biri kabul edilir. Hem şiirlerinde hem de tiyatro eserlerinde geleneksel halk kültürünü, derin bir lirik duyarlılıkla birleştirmiştir.

Lorca’nın sanatı, Endülüs bölgesinin folklorik öğeleriyle modernist bir tarzı harmanlar. En bilinen eserlerinden biri olan “Kanlı Düğün” (Bodas de Sangre), tutku, kader ve toplum baskısı temalarını işlerken, onun şiirsel anlatım gücünü sahneye taşır. Aynı şekilde “Bernarda Alba’nın Evi” adlı oyunu, kadınların kapalı toplumlarda yaşadığı baskıyı ve trajediyi etkileyici bir dille anlatır. Şiir kitaplarından “Gypsy Ballads” (Çingene Baladları) ve “Divan del Tamarit”, onun hem doğaya hem insan ruhuna olan duyarlılığını yansıtır.

Federico García Lorca’nın ölümü, İspanya İç Savaşı’nın simgelerinden biri haline gelmiştir. Franco yanlısı güçler tarafından, hem ilerici görüşleri hem de eşcinsel kimliği nedeniyle tutuklanmış ve kurşuna dizilerek öldürülmüştür. Mezarı hâlâ tam olarak bulunamamıştır.

Lorca, hem şiirde hem tiyatroda özgün sesiyle, evrensel temaları ve insanın derin duygularını işleyişiyle dünya edebiyatında kalıcı bir iz bırakmıştır. Onun eserleri, aşkın, ölümün, özgürlüğün ve insan ruhunun trajik güzelliğini anlatan güçlü anlatılardır.

Federico Garcia Lorca Sözleri Kısa

– Acının en güzel hali, bir dizeye sığandır.

– Kalbimin rüyaları, uyanıkken gördüklerimden daha gerçekti.

– Çünkü, baştan sona sefalet ve haksızlıklarla dolu bir dünyada her sabah uyanır uyanmaz yapılacak iş çığlık atmak olmalı: Karşı çıkıyorum! Karşı çıkıyorum! Karşı çıkıyorum!  

– Gerçek acı, kelimelerin ötesinde yaşanır.

– Çünkü hiç kimse kalmadı ekmeği, şarabı bölüşecek.

– Bir çiçeğin soluşunda bile bir trajedi gizlidir.

– Ne sen, ne ben nasıl olsa, hazır değiliz karşılaşmaya. (Cante Jondo Şiiri)

– Her yıldız dingin suları zamanın. Bir düğümü zamanın. Ve her iççekiş dingin suları haykırışın.

– Aşk, suskun bir çığlıktır gecenin en karanlık yerinde.

– Bir melodide bile ağlayabilir insan, eğer duygusu derinse.

– Bu dünyada her daim hiçbir şeyi olmayanların yanında olacağım; kendilerinden, o hiçbir şeye sahip olmamanın huzuru bile esirgenen insanların yanında.

– Karanlığın dili yoktur ama kalbi vardır.

– Bazı ölümler hayatın en canlı parçalarıdır.

– Hayatta kalmak için savaşmak, yaşamın anlamını bulmaktır.

– Gerçek sanat, insanın kalbini, aklını ve ruhunu harekete geçirir.

– Dünya, dünya ve insanlar, insan bedeni ve ruhu, benim ruhum ve başkalarının ruhları bana acı veriyor.

– Aşk bazen konuşmaz, sadece bekler.

– Ay ışığında yalnız yürüyen, gölgelerden korkmaz.

– Bize acı veren şeyleri öğrenmeye can atarız.

– Bazı gözler vardır, içindeki denizi gösterir.

– Yalnızlık, bazen kalabalıkların içinde yankılanır.

– Hayal etmek, ölümden daha cesur bir iştir.

– H. Ay, Bay Martin! Nasıl bir dünya bu böyle! M. Berbat bir dünya! (Bütün Oyunları 3)

– Bazen bir dize, bütün bir hayatı anlatır.

– Ben hayatı, ölümün gölgesinde sevdim.

– İçimizdeki çocuk ölmeden gerçek şair olunmaz.

– Sesten kaçmak isterken sen kendin ses olursun (Bütün Şiirleri 1)

– Gecenin içinden geçen şiir, sabaha kadar susmaz.

– Kansız kalıp ölmek, kanı kuruyarak yaşamaktan iyidir. 

– Ah! Ne güç iş seni sevdiğim gibi sevmek! Sana duyduğum aşktan canımı acıtır hava canımı acıtır yüreğim şapkam canımı acıtır. (Aşk Şiirleri)

– Ah nasıl bir yas, nasıl bir acı kavuruyor içimi! Ne cam kırıkları saplanmış dilime, seni unutmaya çalıştım diye.

– Sen, zamanla yaralar iyileşir, duvarlar insanı saklar sanıyorsun, ama öyle değil, öyle değil. Bir şey insanın yüreğine yerleşince kimse onu yerinden sökemez!

– İtler de yalnızdır, ama yaşarlar. (Bernarda Alba’nın Evi)

– Gözyaşları, ruhun dilini konuşur.

– Aşkla delilik arasında yalnızca bir mısra vardır.

– Yalnızlıkla dost olmak, deliliğe yakın olmaktır.

– Aşk, her zaman yaralıdır ama yine de güzeldir.

– Ay ışığında söylenen her söz, bir sır taşır.

– Gecenin rengi, şairin kaleminde kararır.

– Çünkü öldün bütün zamanlar için, bütün ölüleri gibi Dünya’nın, bütün unutulmuş ölüleri gibi karışıp köpek leşleri arasına. (Zambak ve Gölge)

– Yas, kalbin karanlık ama verimli toprağıdır.

– sen gülmüştün ben başlayınca ağlamaya. Bir tanrı gibi bakıyordun tepeden Gözyaşlarını bir zincirdi güvercinlerden, anlardan. (Seçilmiş Şiirler)

– Karanlıkta ve aydınlıkta, gece ve gündüz sadece seni sevmeyi düşüneceğim. (Bütün Oyunları 3)

– Her sevda, içinde bir ölüm taşır.

– Biraz sabır, güzeller, hele bir öleyim ben alırım sevgimesajlarim.com sizi bir bir sisten kısrağıma. (Bütün Şiirleri 2)

– Ay, geceyi sevdiği kadar gündüzden de kaçar.

– Toparlan biraz, böyle yapmakla ne geçiyor eline? (Kanlı Düğün)

– Gökyüzü bazen insanın içinde ağlar.

– Şiir, suskun kalmış duyguların haykırışıdır.

– Ben küçükken kadının biri kocasını boğazlamıştı. Ayakkabıcıydı adamcağız. Hiç unutmam. Ben evlenmeyeceğim, demiştim hep. Kitaplarım yeter bana. Evlenip de ne olacak sanki? (Don Perlimplin ile Belisa’nın Bahçede Sevişmesi)

– Rüzgar, söylenemeyen şiirleri fısıldar.

– Ay ışığı, yalnızların yoldaşıdır.

– Her gece bir başka şiir doğurur karanlık.

– Kalbin dili, dudaktan dökülen sözlerden çok daha güçlüdür.

– Bir şey insanın yüreğine yerleşince kimse onu yerinden sökemez! 

– Her mezar, içinde bir aşk hikâyesi saklar.

– Mutluluğu kendime dert edindim.

– Yaşam, her satırı kanla yazılmış bir şiirdir.

– Gerçek sanat, yüreğin kanıyla yazılandır.

– Kalbin çırpınışı, şiirin ritmidir.

– Yüreğimin telleri bir kere titredi mi, susmak bilmez artık.

– İçiniz kor gibi yanarken susmak, acıların en beteridir.

– Bana kalırsa siz ikiniz, kendi dünyalarınızda seyahat edersiniz ve en sonunda kimin bavulunu daha fazla doldurarak dönmüş olduğu bilinemez. (Bütün Oyunları 3)

– Neden hain gözlerin benimkilerde eriyor? Neden ellerin saçlarıma çiçekler takıyor? Bülbüllere yaraşır bir hüzne mahkum ediyorsun gençliğimi. (Bütün Oyunları 3)

– Çirkinlik umurunda mı erkeklerin, onların bütün istedikleri bir parça toprak, bir çift öküz, bir de boğazlarına bakacak söz dinler bir kancıktır. (Bernarda Alba’nın Evi)

– Sessizlik bazen tüm şiirlerden daha gürültülüdür.

– Bir şiir, sadece bir şiir olarak kalmaz. Aynı zamanda bir duygu, bir anı, bir insanın hayatıdır.

– Ölüm yoktur, yalnızca sonsuz bir yalnızlık vardır.

– Küller arasında bile şiir vardır.

– Hayat bir şiir değilse, niye bu kadar sancılıdır?

– İnsanın ruhu kırıldığında, en iyi şiirler doğar.

– Kansız kalıp ölmek, kanı kuruyarak yaşamaktan iyidir. (Kanlı Düğün)

– Sözler biter, ama hisler hep devam eder.

– Ve ben, kelimelerin yetmediği yerde sustum.

– Şiir, yaşamla ölüm arasında ince bir çizgidir.

– Bir bakış bazen bütün bir kitabı susturur.

– Bir şairin gözyaşı, bin kelimeye bedeldir.

– Ne boğa biliyor seni ne incir ağacı, ne atlar ne evindeki karıncalar. Ne çocuk biliyor seni ne de ikindi çünkü ölüsün sen sonsuza kadar. Çünkü ölüsün sen sonsuza kadar bütün ölüleri gibi yeryüzünün, bütün ölüleri gibi unutulmuş cansız bir köpekler yığınında. (Ne Garip Federico Adında Olmak)

– Ne mutlu uyanık saatlerini O tuhaf hoşlukta yayılarak geçirenlere Dünyadaki bütün dertlerini alır, Duydukları aşk acısı dışında. (Deniz Bile Ölür)

– Ağlamak istiyorum, çünkü ağlamam gerek son sırada oturan çocuklar gibi, çünkü insan değilim, ne şairim, ne yaprak öte yandaki şeyleri araştıran yaralı bir nabızım. (Bütün Şiirleri)

– Bir öpücük, bazen en büyük vedadır.

– Ruhumda öyle derin yaralar var ki, şiir bile kanıyor.

– Sanat, hayatın güzelliğini keşfetmemize yardımcı olur.

– Bir insanın ağzından çıkan değil, kalbinden taşan önemlidir.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz