Web sitemize hoşgeldiniz, 08 Ekim 2024
Anasayfa » Ünlü Sözleri » Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Reşat Nuri Güntekin (1889-1956), Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Roman, öykü ve tiyatro alanında eserler vermiş olan Güntekin, özellikle “Çalıkuşu” adlı romanıyla tanınır. Bu eser, Türk edebiyatında önemli bir yer tutar ve Cumhuriyet Dönemi’nin ruhunu yansıtır. Eserlerinde genellikle Anadolu’nun çeşitli yerlerini, bu yerlerde yaşayan insanların hayatlarını ve toplumsal sorunları ele almıştır.

Reşat Nuri Güntekin Sözleri Özlü

– Allah ne yaparsa iyi yapar.

– Doğru söze darılmak ayıptır.

– Kaza, insana kaştan, gözden yakındır.

– Çok sevmek yetmez mühim olan güzel sevmek.

– Bazı uykuların ağırlığından korkmak lazım.

– Beklemediğin zamanlarda olur, ne olacaksa.

– Sevgi, insanı insan yapan en güçlü duygudur.

– Artık kalbim öldü. Sevmeye kudretim kalmadı.

– Acımak bir süre sonra hissizleştiriyor insanı.

– Sevgi, insanın içindeki en saf ve temiz duygudur.

– Hayata paçavra diyen, meğer ne doğru söylüyormuş.

– İnsan, yaşadığı sürece öğrenmeye devam etmelidir.

– Saadeti saklamak, derdi saklamaktan çok daha güç.

– Kolayca teselli edilecek dert insanı böyle ağlatmaz.

– Aşk, iki ruhun aynı yolda birlikte yürüyebilmesidir.

– Zorluklar, insanın kendini tanımasına yardımcı olur.

– Dostluk, karşılıklı güven ve sadakat üzerine kuruludur.

– İyilik, karşılıksız verildiğinde gerçek anlamını bulur.

– Düşmesini istemeyen, zamana ayak uydurmasını bilmeliydi.

– O vakit, sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor.

– Gerçek mutluluk, insanın kendisiyle barışık olmasından gelir.

– Hastalar gibi, mesut olanlara da geceler öyle uzun geliyor ki.

– Memleketin ancak okuyup yazmakla kurtulacağına inananlardanım.

– Sevgi, karşılık beklemeden verildiğinde en değerli hale gelir.

– İnsan sevdiğinden uzak olursa onun sitemlerini bile hoş görür.

– İnsan birini sevme felaketine uğradı mı esir gibi bir şey olur.

– Felaketi ağır ağır haber vermek testere ile adam kesmeye benzer.

– Ölüm öyle bir şey ki insanı en büyük düşmanlarıyla barıştırıyor.

– İnsan, içindeki gücü keşfetmeden gerçek anlamda yaşamış sayılmaz.

– Gerçek dost, zor zamanlarda yanında olandır, mutlu anlarda değil.

– Dostluk, insanın kendisi dışında bir başkasında var olabilmesidir.

– Yürümeye başlamış fikirleri yollarından alıkoymak mümkün değildir.

– En eski tarihlerden beri din, daima zulme ve fesada alet olmuştur.

– Sevgi, hayatın her anında var olmalıdır; onsuz, hayat eksik kalır.

– Zaman, en büyük öğretmendir; sabırlı olanlar, ondan çok şey öğrenir.

– Saklamaya çalışma nafile. Sevda, çocuk gözlerinden uyku gibi akıyor.

– Ölüm öyle bir şey ki insanı en büyük düşmanlarıyla bile barıştırıyor.

Reşat Nuri Güntekin En Güzel Sözleri

– Hokkabazın yumurtasında olduğu gibi, sözlerde de meseleler iç içedir.

– Siz beni insanlıktan, saffetten, samimiyetten, sevdadan iğrendirdiniz.

– Sarı insanların hepsi vefasız oluyor, hepsi insanı başka türlü üzüyor.

– Her insanın içinde bir kahraman yatar; önemli olan, onu uyandırmaktır.

– Galip insanlar için iyi ve merhametli olmak ne kolay ve şık bir jesttir.

– Hayat, her zaman adil değildir ama insan, adalet için mücadele etmelidir.

– Ne arsız gönlüm var benim? Etrafımdaki insanları ne kadar çabuk seviyorum.

– Her insanın bir öyküsü vardır; önemli olan, bu öyküyü anlamak ve paylaşmaktır.

– Bazı tesadüfler insana elli senede öğrenemeyeceği şeyleri iki dakikada öğretiyor.

– Üst dudağım alt dudağımdan kısa olduğu için insanlar hep gülümsediğimi düşünürlerdi.

– Aydınlık, hasta gözleri nasıl incitiyorsa, saadet de hasta gönülleri öyle sızlatıyor.

– Akşam oldu mu şehir, bir kocaman kabristana dönüyor, yüreklere bir kasvettir çöküyor.

Reşat Nuri Güntekin Kitap Sözleri

– Çirkinin ağzındaki güzel söz, âcizin ağzındaki haklı söz kadar boş faydasız bir şeydi.

– Bütün olan geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin, ben bütün ruhumla senin.

– Başkalarını her zaman dinlediği halde kendi derdine dair bir tek kelime söyleyemiyordu.

– Hayat, her zaman planladığımız gibi gitmez; önemli olan, bu değişimlere uyum sağlamaktır.

– İyi insanlar her zaman kaybetmez; bazen sadece, zaferin tadını beklemek için kaybederler.

– Her şey gibi sevmek de parası, vakti, az çok rahatı olan insanlara mahsus bir imtiyazmış.

– İnsanlar hayatı çok ciddiye alıyorlar, oysa hayat aslında bir rüya kadar kısa ve anlamsız.

– Zaten kafaları değiştirmeden idareyi değiştirmek öyle pek tamah edilecek bir netice vermiyor.

– Daha o gün anlamıştım Feride, ben ömrümce seninle sınanacaktım. Çünkü insan daima en sevdiğiyle sınanır.

Reşat Nuri Güntekin Sözleri Tumblr

– Mektepteyken hayallerimiz olmayacak rüyalarla doludur. Sonra hayat birer birer onların icaplarına bakar.

– Onun fikrinde insanlar, yalnız yaptıkları işten, düşündükleri şeyden değil, gördükleri rüyadan bile mesuldürler.

– Çok mesuttun. Seviyordun, seviliyordun. Saadetin bu mertebesine çıkan bir insanın dünyadan istenilecek nesi kalabilirdi?

– Anlaşılan, insan, uzun müddet, zihninde taşıdığı hayale o kadar sahip oluyor ki, en benzemeyen şeyleri, bile o zannediyor.

– Kaç kereler ölmeyi, hatta kendimi öldürmeyi düşündüm. Fakat hayatın insanda tuhaf kökleri var. İnsan, öleyim demekle ölmüyor.

– Bunlar, öyle şuursuz mahluklar ki; bütün fenalık kendilerinden çıktığı halde, mazlum olduklarına hakikaten inanarak ağlıyorlar.

– Elemlerde bir gizli şefkat var gibidir. Şikâyet etmeyenlere, kendilerini güler yüzle karşılayanlara karşı daha az zalim olurlar.

– İnsan,kuyuya düşer gibi paldır küldür yuvarlanmaz. Böyle gafil mantıklarla kendini aldata aldata, alıştıra alıştıra namussuz olur.

– Manzaralar, çehreler, hatıralar insandan uzaklaştığı nispette güzelleşir, şairaneleşir; türlü bulutlara, sislere, renklere bürünür.

– Ben eski bir insanım. Anlaşmamıza imkân yok. İnsanların paradan başka şeylerle de mesut olacaklarına inanarak yaşadım. O kanaatle öleceğim.

– Ben saadeti ikiye ayırırım. Başkalarından alınan saadet, başkalarına verilen saadet. Benim için hakiki saadet başkalarına verilen saadettir.

– Küçüklüğünde sevilmeyen, okşanmayan, nazını çekecek kimse bulunmayan bir çocukta ince ve güzel hislerin doğmasına nasıl imkân tasavvur edilir?

– Anlaşılan çocuklarla fincan takımları arasında pek fark yoktu. Kırıla kırıla bir tek kaldıkları gibi işe yaramaz oluyorlar, bir köşeye atılıyorlardı.

Reşat Nuri Güntekin Sözleri Uzun

– Acaba onu eskisi kadar sık görecek miyim? Zannetmem. Fakat ne ziyanı var… Hiç olmazsa bir kere bakışacağız, bir kere gözlerimiz birbirine tesadüf edecek ya…

– Ne istediğini ve ne yapacağını bilen sekiz on münevver insan; karanlık fikirli, karanlık maksatlı hesapsız cahil sürülerini dilediği gibi sevk ve idare edebilir.

– Fakat beni arada oyuncak etmeleri fena halde gücüme gidiyordu. Bu, aklıma geldikçe vucüduma ateş basıyor, hiddetten ağlamamak için dişlerimle dudaklarımı kanatıyordum.

– Fakat nereye? İstanbul öyle bir hale gelmiş ki sokakta kaldırımların üstünde yatıp ölsen:” Acep insan açlığından nasıl ölürmüş hele bir seyredelim!” diye etrafına bir yığın ahali birikecek…

– Kuşlar, ne istediğini bilmeyen zavallı, akılsız mahluklar. Kafesten kaçıncaya kadar türlü türlü üzüntüler içinde çırpınıyorlar. Fakat, sanır mısınız ki, dışarıda daha fazla bahtiyar olacaklar?

– Evet dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi insanlığımızın derecesini öğretir.

– Derler ki; aşk, birine seni yok etme kudreti verip, bunu kullanmama sevgimesajlarim.com hususunda ona itimat etmekmiş.   Manzaralar, çehreler, hatıralar insandan uzaklaştığı nispette güzelleşir, şairaneleşir; türlü bulutlara, sislere, renklere bürünür.

– İnsan yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, hep birinin gönlümüzden kopup ayrılması bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu ya

– İnsanlar için şöyle böyle deriz ama, aralarında iyileri de var… Fakat yazık ki, onlar, bu dünyada bir türlü bahtiyar olmanın yolunu bulamıyorlar. Ya bir çakır pençe arkadaşa düşüyorlar, ya akraba ahbap şerrine uğruyorlar. Sessizliklerine, saffetlerine, hilm ve tahammüllerine kurban olup gidiyorlar.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz